Pee-Wee bir çocuk ve onun tüm dünyası biz Pee-Wee'yi bir çocuk olarak algılayalım diye yaratılmış. | TED | بي وي هيرمان هو طفل، صُنع كل عالمه بالكامل لنرى بي وي كطفل. |
Büyüdüğüm çiftliğin bulunduğu yer olan Vermont'ta bir çocuk olarak sık sık karanlık gökyüzüne bakardım ve orda 3'lü Orion ve Hunter takım yıldızlarını görürdüm. | TED | تعرفون، كطفل في فيرمونت، في مزرعة حيث نشأت، أنظر الى السماء المظلمة دائماً وارى حزام النجوم ، الصياد. |
bir çocuk olarak büyükannem tarafından balık yağıyla beslendim. | TED | كطفل كان يعطى لي زيت سمك القد بواسطة جدتي |
bir çocuk olarak sevdiğim Lego blokları ve elektronik devreler rafa kaldırılmıştı. | TED | مكعبات ليغو والدوائر الألكترونية التي أحببت كفتى قد وضعت جانباً. |
Zor zamanlarımız oldu, fakir bir yerdi, ama bir çocuk olarak benim için önemi yoktu, çünkü abartısız dünyadaki en harika aileye sahiptim. | TED | نشأت في حي قاسٍ وفقير، لكن ذلك لم يعنيني كثيراً كطفلة لأنه حرفيا كان لدي أعظم أسرة في العالم. |
bir çocuk olarak her birini tek tek keşfetmeyi kendime görev edinmiştim. | Open Subtitles | أثناء طفولتي أخذت على عاتقي أن أكتشفها كلها |
Ve hatta bir çocuk olarak bana bir çok merak konusu aşılamayı başardı. | TED | وحتى كطفل كان قادرا على غرس في نفسي الكثير من الفضول. |
O zaman onu adlandıramasam da eşcinsel bir çocuk olarak büyümek yalnızlık ve güvensizlik sorunlarımı yoğunlaştırdı. | TED | وبالرغم من أنني لم أكن أستطيع تحديدها حينها، كان الترعرع كطفل مثلي جنسياً سبباً في تفاقم مشاكلي مع العزلة وعدم الأمان. |
Fakat hala ilginç olan şey -- ve o zaman da fark etmiştim, 9 yaşında bir çocuk olarak -- tamamen durmalarıydı. | TED | لكن الذي مازلت استغربه واستوعبته في وقته كطفل في التاسعة من عمره بأنهما لم يتوقفا ابدا |
bir çocuk olarak çok genç ve toydum. Bunu unutamam, hala hatırlarım. | TED | كطفل صغير ومعطأ، ما زلت أذكر الكلمات التي لا أستطيع نسيانها. |
bir çocuk olarak sana sorulmadığı halde neler hissettiğini bilmek zor olmalı. | Open Subtitles | ،كان أمراً قاسياً، عليكَ كطفل أن تُعرف مشاعرك في حال لم تُسأل عنهم |
Ağabeyisi ortadan kaybolmuş ve ailesi hiçbir açıklama yapmamış bir çocuk olarak bence kesinlikle stres altındaydın uykularında bile. | Open Subtitles | كطفل أخوه اختفى، ووالداه لم يقدّموا أي شرح أظن أنك كنتَ مجهداً جداً حتى في أحلامك |
Masum bir çocuk olarak dünyaya geldi umut ve hayallerle doluydu, ta ki.. hayatının sonuna kadar bu boktan kasabada sıkışıp kaldığını anlayana kadar. | Open Subtitles | أتى للعالم كطفل بريء مليئ بالأمال الأحلام ليعي أخيراً |
Gerçek ben iyi, orta sınıf bir çocuk olarak büyütüldü. | Open Subtitles | شخصيتي الحقيقية نشأت كفتى في الطبقة المتوسطة |
Küçük bir çocuk olarak böyle bir şeye tanık olmanın ne kadar kötü olduğunu hayal dahi edemem. | Open Subtitles | يمكنني فقط تخيل ما يجب أن يكون الأمر كفتى صغير يضطر لرؤية شيء كهذا |
bir çocuk olarak o postere bayılmadığımdan değil ama... | Open Subtitles | . ليس إنني لم أُعجب بالملصق الإعلاني كفتى,. |
bir çocuk olarak nelerden geçtiğimi tahmin edebilirsiniz. | TED | يمكنكم أن تتخيل المعاناة التي مررت بها كطفلة. |
O da bazı Vietnamlılar ile konuştu, Vietnamlı arkadaşları ile büyümüş bir çocuk olarak. | TED | وقد تحدثت بعض الفيتنامية، كطفلة نشأت مع بعض الأصدقاء الفيتناميين. |
O günden sonra, bir dul annenin yetiştirdiği tek bir çocuk olarak büyüdüm. | TED | ومنذ ذلك الحين, نشأت كطفلة وحيدة لأم عزباء. |
bir çocuk olarak her birini tek tek keşfetmeyi kendime görev edinmiştim. | Open Subtitles | أثناء طفولتي أخذت على عاتقي أن أكتشفها كلها |