Eskiden yakışıklı bir çocukmuş. | Open Subtitles | كان فتى طيب المظهر، ولقد فلت زمام أمره منه إلى حدٍ ما. |
Kötü bir çocukmuş, ama eskiden öyleymiş. | Open Subtitles | بخصوص شخصية لامار تايلور كان فتى سيء الكلمة المهمة كان |
Çok risk altında bir çocukmuş, evde sorun yaşıyormuş ve Clara lise boyunca ona yardım etmiş. | Open Subtitles | كانت معلمته بالثانوية كان فتى في خطر دائم كانت لديه مشاكل بالمنزل و كلارا ساعدته ساعدته خلال المدرسة |
Küçük bir çocukmuş. | Open Subtitles | إنه فتى صغير |
Orijinal Blitz olan, Matt Blitz ise 60'larda Wesleyan'da okuyan bir çocukmuş. | Open Subtitles | صاحب اللعنة الأصلي هو (مات بليتز)، الذي ارتاد جامعة (ويسلين) أثناء الستينات |
Rehabilite merkezinden bir çocukmuş. | Open Subtitles | لقد كان فتى من المنزل الجزئي |
Hırsız, kafası çalışmayan bir çocukmuş. | Open Subtitles | حسناً,اللصّ كان فتى غبيّ |
Parker genç bir çocukmuş, saksafonda da çok iyiymiş. | Open Subtitles | ،ًباركر) كان فتى يافعا) .لقد كان بارعا على السكسفون |
Benim duyduğum kadarıyla Lee iyi bir çocukmuş. | Open Subtitles | حسناً, مما سمعت لي) كان فتى صالحاً) |
Uslu bir çocukmuş. | Open Subtitles | إنه فتى صالح. |
Orijinal Blitz olan, Matt Blitz ise 60'larda Wesleyan'da okuyan bir çocukmuş. | Open Subtitles | صاحب اللعنة الأصلي هو (مات بليتز)، الذي ارتاد جامعة (ويسلين) أثناء الستينات |