Sigurd iyi bir çocuktur. Yemin ederim ki bu işle bir alakası yok. | Open Subtitles | إنه فتى طيب , أقسم لك أنه لاعلاقة له بالأمر |
İyi bir çocuktur, Frank. kes şu aptalca davranışı.. | Open Subtitles | إنه فتى جيد يا فرانك لذا كُن متساهلاً معه قليلاً |
O iyi bir çocuktur. Ama zor zamanda tanıştınız. Morali bozuk. | Open Subtitles | إنه ولد طيب حقا لقد ألتقيتي به في وقت عصيب , لقد كان منهار |
Oh, harika bir çocuktur. Lisenin basketbol yıldızı. | Open Subtitles | إنّه فتى طيّب، نجم فريق كرّة السلّة بمدرسته الثانوية |
Sağlıklı bir çocuktur. | Open Subtitles | هو ولد يتمتع بصحه جيده. |
Asidir, ama iyi bir çocuktur. | Open Subtitles | طائشٌ ، لكنهُ ولدٌ جيد |
İyi bir çocuktur ama uzun süreden beri yok burada. | Open Subtitles | انه فتى ظريف لكنه غادر منذ وقت طويل |
Bir saatte dönerim. Akıllı bir çocuktur. | Open Subtitles | سأغيب ساعة واحدة، إنه صبي مطيع |
Her şeye rağmen, temiz kalpli bir çocuktur. | Open Subtitles | بالرغم من كل شيء، إنه طفل تم إيذائه بشدة. |
Çocuk benim yeğenim. İyi bir çocuktur. | Open Subtitles | الفتي هو إبن أخي ، إنه فتي جيّد |
İyi bir çocuktur. | Open Subtitles | هو طفل جيد ، تفهمين؟ |
Eminim ki çok tatlı bir çocuktur. | Open Subtitles | حسنا ،بالتأكيد هي فتاة جميلة |
Yanımda birisi var. Komik bir çocuktur. | Open Subtitles | لدي بعض الصحبة هنا إنه فتى ظريف |
Evet, oldukça dayanıklı bir çocuktur. | Open Subtitles | أجل، إنه فتى قويّ |
İyi bir çocuktur. Kesinlikle saldırgan değildir. | Open Subtitles | إنه ولد طيب غير عنيف كلياً |
- Çok zeki bir çocuktur. | Open Subtitles | إنه ولد شديد الذكاء. |
Onu bulduğunuz için sağ olun. Çok özel bir çocuktur. | Open Subtitles | شكراً لك لإيجاده إنّه فتى مميّز |
Gerçekten harika bir çocuktur. | Open Subtitles | هو ولد عظيم جداً. |
O iyi bir çocuktur. | Open Subtitles | إنه ولدٌ جيد |
İyi biridir. İyi bir çocuktur. | Open Subtitles | اعني, انه لا بأس به انه فتى جيد |
Çok yaramaz bir çocuktur. | Open Subtitles | إنه صبي شقي جداً |
Söylediğim gibi, harika bir çocuktur. | Open Subtitles | إذا، على أية حال، كما كُنْتُ أَقُولُ إنه طفل رائع |
Öyle deme, iyi bir çocuktur. | Open Subtitles | بربكِ، إنه فتي صالح. |
Daha Jake'le tanışacaksın. Harika bir çocuktur. | Open Subtitles | إنتظري حتى تقابلي (جايك) هو طفل عظيم. |
Gerçekten iyi bir çocuktur. | Open Subtitles | هي فتاة طيّبة حقاً. |
İyi bir çocuktur. Ayrıca karımın kişisel antrenörü. | Open Subtitles | أجل، إنه فتىً صالح، كما أنه مدرب زوجتي الشخصي |
Doğru, efendim. İyi bir çocuktur. St Albans'ta birlikteydik. | Open Subtitles | هذا صحيح، سيدي أنه فتى جيد أعرفه من "سانت ألبنس" |
Şey utangaç bir çocuktur. | Open Subtitles | حسنا تعرف انه ولد خجول |