ويكيبيديا

    "bir çukura" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في حفرة
        
    • في خندق
        
    • بداخل حفرة
        
    Birini dağcı olarak seçeriz sonra onu öldürüp cesedini bir çukura atarız. Open Subtitles نختار شخصاً كي يكونا رحالاً بعد ذلك نقتله ونلقي بجثته في حفرة
    Bunlardan 120 tanesinin olduğu bir çukura yürüyüp, sonra da doğru kararı verdiğinizi umarsınız. TED تخوص في حفرة تحتوي على 120 منهم، وتأمل أنك اتخذت القرار الصحيح.
    Sersemlerin ulaşamayacağı bir çukura batmak istiyorsun. Open Subtitles في حفرة حيث إحتقار الحمقاء .لا يصلك فيها
    Adamın biri kızın cesedini bir çukura atar. Open Subtitles يهجر رجلٌ جثمان فتاةٍ في خندق.
    Onu uzun bir süreliğine derin bir çukura gömmek kadar beni hiçbir şey mutlu edemez. Open Subtitles لا شئ سيجعلنى أسعد من أن أدفنه بداخل حفرة عميقة جداً لمدة طويلة جداً
    Peki ateş dolu bir çukura düşüp sonsuza kadar yanmak ister misin? Open Subtitles وهل تريدين أن تهوي في حفرة من النار وتحترقي مخلّدة فيها؟
    Ve beni pis bir çukurun içine at. Hiçbir erkeğin vücudumu göremeyeceği bir çukura. Open Subtitles وألقي بي في حفرة كريهة حيث لا تنظر إلى جسدي عين رجل
    Yaşlı adamı bir çukura atmalarını mı tercih ederdin? Open Subtitles كنت لتُفضل لو أنهم قاموا فقط برمي الرجل العجوز في حفرة
    Küçücük bir çocuk o! bir çukura düşebilir, timsahlara av olabilir. -Ya polisler yakaladıysa? Open Subtitles ذلك الصغير، قد يكون سقط في حفرة أو أكلته وحوش ضارية، أو أخذته الشرطة
    Neden gizli bir kapıdan, ateşten bir çukura düşecekmişim gibi hissediyorum. Open Subtitles لماذا أشعر وكأنني أنا على وشك السقوط من خلال الباب المسحور في حفرة من النار؟
    Onu bize gelmesi için yemleyeceğim ve güzel yüzünü bir çukura atıp çürümeye bırakacağız. Open Subtitles سوف نستدرجه الى هنا وسوف نزجّ بوجهه اللطيف في حفرة ما هنا.
    Geçmişi geçmişte bırakmanın en iyi yolunun kafasına sıkıp onu derin bir çukura gömüp üstüne toprak örtmek olduğuna derinden inananlardanım. Open Subtitles أنا مؤمن كبير بأن أفضل طريقة لتجاوز الماضي هي إطلاق النار على رأسه أن ندفنه في حفرة عميقة وأن نسكب محلول القلي فوقه
    Zahmet etme. Ben gidip bir çukura otururum, öldüğümde de size iş çıkmaz. Open Subtitles لاتتعب نفسك سوف أذهب لأجلس في حفرة في الأرض
    Bu, toprakta kazılmış bir çukura atın adımını atmasıyla son buldu. Open Subtitles أنتهى ذلك عندما تعثر الفرس في حفرة حفرت في التراب
    Onu bulduğumda o kadar derin bir çukura gömeceğim ki bir daha asla gün ışığı göremeyecek. Open Subtitles عندما أجده, سوف أقوم بدفنه في حفرة عميقة جداً,سوف لن يرى ضوء النهار أبداً
    Tembelliğin cezası, yılanlarla dolu bir çukura atılmaktır. Open Subtitles عقوبة الكسل يتم عن طريق ألقائه في حفرة الأفاعي.
    bir çukura düşmüş olabilir veya bataklığa batmış olabilir. Open Subtitles قد تكون عالقة في حفرة في مكان ما أو رملاً متحركاً
    Arabam bir çukura girdi. Open Subtitles لقد سقطت سيارتي في خندق
    - Ben bir çukura sıçmam! Open Subtitles - ! لن أتغوط في خندق
    - Belki de bir çukura düşmüştür? Open Subtitles - وماذا إذا سقط في خندق ؟ -
    - Evet ve öldürülüp bir çukura atıldı. Open Subtitles وذلك ما تسبب في مقتلها ! والإلقاء بها بداخل حفرة ‫(جونيور)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد