ويكيبيديا

    "bir öğretmen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • معلمة
        
    • معلم
        
    • مدرس
        
    • كمعلم
        
    • الأستاذ
        
    • المعلم
        
    • استاذ
        
    • مُعلمة
        
    • معلما
        
    • معلماً
        
    • معلمًا
        
    • معلّم
        
    • مدّرس
        
    • لأستاذٍ
        
    İşitme engellileri eğiten bir öğretmen olacağını düşünüyorum çünkü işitme engelliler kendisinin yalnızlığından bile derin bir yalnızlık içerisinde yaşıyorlar. Open Subtitles أعتقد بأنها ستُقرر أن تصبح معلمة للأشخاص الذين يعانون من ضعف سمع لأن الأصم يعيش في عزلة عميقة مع ذاته
    Babanın hiç kuşkusuz... iyi bir öğretmen olduğunu bilmiyor musun? Open Subtitles ألم تدرك أن أباك معلم جيد؟ بدون شك فى هذا
    Burada öğrenciler bir sınıfa geliyorlar ve yerel bir öğretmen eşliğinde kentteki okullara online bağlanıyorlar. TED يأتي هؤلاء الطلاب إلى الفصل، ويشاركهم مدرس من المجتمع المحلي ويتصلون بالمدارس الحضرية من على الإنترنت.
    Eğitimlisiniz, bu kolluk ve gömlek ile bir öğretmen veya postacı olabilirsiniz. Open Subtitles أنت مثقف وتستطيع العمل كمعلم في كرجل بريد وترتدي لبس أنيق
    Diğer taraftan, Şili'de bir öğretmen onları destekleyen, bir personelden de azına, 0,3 personele sahip. TED على كل حال، الأستاذ في تشيلي، لديه أقل من نصف شخص، ما نسبته 0.3 شخص، يدعمونهم.
    Her çocuk iyi bir öğretmen ve biraz sabırla okumayı öğrenebilir. Open Subtitles كل طفل يستطيع التعلم إذا توفر له المعلم الجيد و الصبر
    Ailelerinin bir üyesi, ...bir öğretmen, kapı komşusu, klişe olarak düşünebilirsiniz ama sıklıkla en son şüpheleneceğiniz kişilerden biri. Open Subtitles عضو من العائلة استاذ, احد الجيران يبدو امرا مبتذلا ولكنه غالبا الشخص الذي تستبعده
    Nedense bildiği bir öğretmen varmış gibi geldi. Open Subtitles أشعر بأنها تريد أن تصبح مُعلمة
    Peter'dan daha iyi bir öğretmen bulmak istersin belki. Open Subtitles ربما يجب عليك ِ أن تجدي معلما أفضل من بيتر
    Fakat bunların daha iyi bir öğretmen olmakla ilgisi yok. TED لكنه لايهتم أبداً بمدى كونك معلماً متميزاً.
    En sonunda bir piramid fikri aklıma geldi, ancak bunun üzerinde detaylı konuşmaya vaktim yok. Fakat bu fikir, sanırım, daha iyi bir öğretmen olmamda yararlı oldu. TED وقد خلصتُ إلى هذا الهرم, والذي ليس لدي الوقت للمرور عليه. لكنه ساعدني, اعتقد, في ان اصبح معلمًا أفضل.
    bir öğretmen sana bilgiler verir. Farklı konuları öğrenmek için dersler alırsın. Open Subtitles أي معلّم يعطيك معلومات تأخذ فصول لنتعلّم مواضيع مختلفة
    Bu tarz şeyler pişirdiğimde Julia yanımdaymış gibi hissediyorum bir öğretmen edasıyla. Open Subtitles لديك حس جوليا عندما تصنعين أشياء كهذه كـ معلمة و كـ صوت
    Her hafta, erkekler tuvaletinde kanlar içinde dövülen çocuktum, taa ki bir öğretmen hayatımı kurtarana kadar. TED كنت ذلك الشاب الذي ضُرب بدموية كل اسبوع في غرفة الاولاد حتى انقذت حياتي معلمة.
    Daha sonra bir yatırımcı, teknoloji içinde bir kadın, bir öğretmen, TED بعدها أصبحت مستثمرة، امرأة في التكنولوجيا، معلمة.
    Bizimle konuşmak için zaman ayıran profesyonel bir öğretmen o. Open Subtitles أنه معلم محترف والذي فرغ لنا من وقته ليتحدث معنا
    Bence kesin Bay Putnam suçlu. İyi bir öğretmen değil. Open Subtitles لقد لاحظت للتو ان السيد باتنوم انه لس معلم جيد
    Ama bence sen hala iyi bir öğretmen olabilir ve sırlarımıza saygı gösterebilirsin. Open Subtitles لكن أعتقد بإمكانك أن تكون مدرس جيد وتحترم خصوصيتنا
    Bir kadın olarak itibarımı bana verirken bir öğretmen olarak bütün itibarını yitirmiştin. Open Subtitles لاعطائي كرامتي كأمرأة فَقدت كُل كرامتك كمعلم
    Ama bugün 70 yaşındaki yaşlı bir öğretmen... Open Subtitles لكن اليوم قام الأستاذ العجوز ذو ال70 عاما
    bir öğretmen, kırk yıllık kariyer süresince 10,000 makale okuyabilir. TED المعلم يمكنه ان يقرأ 10,000 مقالة علي مدى 40 عام من التدريس
    Yani, fazlaca yasadışı işlere karışmış bir öğretmen ve öğrencimiz var. Open Subtitles أذن .. لدينا استاذ و طالب متورط في مخطط على درجة عالية من عدم المشروعية
    Demek istediğim,bu çocuk gerçekten bir öğretmen olabilir. Open Subtitles أعنى ، قد تكون هذه السيدة حقاً مُعلمة
    Endişelenmeyin, iyi bir öğretmen olacağım; destekleyici ve yüreklendirici... Open Subtitles سارد على جميلكم هذا ببساطه ساكون معلما جيدا
    Bana Hıristiyan değerlerini aşılamak için... özel bir öğretmen bularak son bir denemede bulundu. Open Subtitles حاولت محاولة أخيرة لكي تغرس القيم المسيحية بداخلي .بأن وجدت لي معلماً
    - Bir değeri varsa berbat bir öğretmen değilsin. Open Subtitles حسنٌ، إن كان هذا يشكل فارقًا، فأنت لست معلمًا سيئًا.
    Yeni bir öğretmen, bu yüzden. Değil mi Paul? Open Subtitles هو معلّم جديد، هذاهو السبب اليس كذلك بول
    Özel bir öğretmen tutarız. Open Subtitles سنجلب له مدّرس خصوصي
    Senin gibi bir öğretmen o kadar parayı nereden buldu? Open Subtitles من أين لأستاذٍ مثلك أن يأتي بمالٍ كهذا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد