- Kaza mahallini terk edemezsiniz. - bir şüphelinin peşindeysek, ederiz. | Open Subtitles | لا يمكنك مغادرة موقع الحادث ما لم نسعى لمطاردة مشتبه به |
Bir o, bir de gizemli bir adam bir şüphelinin evinde belirirse defetmeden önce ona bir kaç soru sormalıyız. | Open Subtitles | واذا كان رجل غامض دخل بيت مشتبه به ينبغى علينا ان نسئلها بعض الاسئلة قبل ان نرسله الى عيد ميلاده |
bir şüphelinin trene binmesine izin versek ve treni havaya uçursa ne yazacaklarını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم الذي لهم أن يكتبوه، إذا تركنا مشتبه به يمشي في وسط حشد من الناس ويفجر القطار |
Sarayın içinde bir şüphelinin peşindeyiz. | Open Subtitles | نحن نلاحق مشتبهاً به لداخل القصر |
O zaman ya yalan söyledi ya da bunların önemli olduğunu düşünmüyordu. Ne zamandan beri bir şüphelinin sabıka kaydı önemli olmuyor? | Open Subtitles | منذ متى التاريخ الاجرامي لمشتبه به غير مهم |
Partnerim bir şüphelinin peşinde. Acil desteğe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | شريكي يطارد مشتبه به نحتاج إلى دعماً فوري |
Takip ettiğimiz bir şüphelinin bu yoldan geçmiş olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | إننا نسعى وراء مشتبه به نعتقد بأنه قد مَرَّ من هنا |
Siyah tişörtlü, yağlı saçlı bir şüphelinin peşindeyim. | Open Subtitles | أنا أسعى خلف مشتبه به يرتدي قميصاً أسود و شعره ناعم |
Yani bir şüphelinin karısıyla görüşmeye, sırf kendime bir kavalye bulmak için mi gitmemi istiyorsun? | Open Subtitles | اذن تريدين مني ان اجري مقابلة مع زوجة مشتبه به لأحظى على رفيق وحسب. |
Kaçan bir şüphelinin arkasından ateş etmek? | Open Subtitles | كان لديك مشتبه به على قدميه، وأطلقت النار من سلاحك؟ |
Bu suç soruşturuldu ve soruşturma bir şüphelinin tutuklanmasıyla sonuçlandı. | Open Subtitles | وتلك الجريمة قد جرى التحقيق بها وذلك التحقيق أدى إلى إعتقال مشتبه به |
Politik sebeplerden dolayı bir şüphelinin üzerine gitmemek pek senin tarzın değil biliyorum. | Open Subtitles | حياة الناس أعلم أن التساهل مع مشتبه به لأسباب سياسية, ليس أسلوبك |
Kontrol devre dışı, Partnerim bir şüphelinin peşinde. | Open Subtitles | -تفضل وحدة التحكم لا تستجيب شريكي يطارد مشتبه به |
bir şüphelinin kaçtığını söyledi. | Open Subtitles | يقول انه هناك مشتبه به واحد هرب |
bir şüphelinin numarasıyla ilgili bilgi istiyordum. | Open Subtitles | اريد بعض المعلومات عن رقم مشتبه به |
bir şüphelinin yerini acilen bulmaya çalışıyorum. Joe Williams. | Open Subtitles | أحاول تحديد مشتبه به في أسرع وقتٍ ممكن. |
İlk ve son defa bir şüphelinin gitmesine izin vereceğim. | Open Subtitles | وآخر مرّة سأترك مشتبه به يذهب. |
Sarayın içinde bir şüphelinin peşindeyiz. | Open Subtitles | نحن نلاحق مشتبهاً به لداخل القصر |
Kuzeybatı Davis'deki kitapçıda bir şüphelinin peşindeyim. | Open Subtitles | مشتبهاً به مسلحاً بدار (نولن) للكتب.. بتقاطع الشمال الغربي مع شارع (دافيز). |
- bir şüphelinin peşindeyiz. | Open Subtitles | نطارد مشتبهاً به . |
Mesela, geçen Şubat... yükseklik korkunuz San Anselmo'daki bir şüphelinin kaçmasına sebebiyet vermiş. | Open Subtitles | على سبيل المثال، في فبراير الماضي... خوفك من الأماكن المرتفعة سمحت لمشتبه به في سان أنسيلموا بالفرار |