FBI işe yarar bir şey bulamamış. | Open Subtitles | مكتب الـ "أف بي آي" لم يجد أي شيء مفيد. |
Yerine dair bir şey bulamamış | Open Subtitles | لم يجد أي شيء في ذلك الموقع |
Adlîdekiler işe yarar bir şey bulamamış. | Open Subtitles | فريق الطب الشرعي لم يجد شيء مفيد |
Caleb, A'nın dairesinde bir şey bulamamış mı? | Open Subtitles | A" اذن, (كايلب) لم يجد شيء في مخبأ" عندما كان في (رايفينزوود) ؟ |
Polis mekanı araştırmış ama bir şey bulamamış. | Open Subtitles | ، بحثت الشرطة في كل مكان و لكنها لم تجد شيئاً |
Otoyol devriyeleri barikatlardan henüz bir şey bulamamış. | Open Subtitles | دوريّات الطرق السريعة لم تجد شيئاً عند الحواجز حتّى الآن |
Garcia geçen hafta Erika Silverman'ın gittiği yerlerle ilgili bir şey bulamamış. | Open Subtitles | جارسيا) لم تجد شيئاً عن أماكن تواجد) إيريكا سيلفرمان) طوال الأسبوع الماضي) |