Evet, anne. Sana söylemem gereken Bir şey daha var. | Open Subtitles | نعم يا أمي هناك أمر آخر علي أن أخبركم به |
Holografiyle ilgili henüz söylemediğim Bir şey daha var, bilmeniz gerekiyor. | TED | هناك أمر آخر تحتاجون لمعرفته حول الصور ثلاثية الأبعاد لم أخبركم عنه بعد. |
Oh, dinleyin, Bir şey daha var. O gece karınızın ne giydiğini anımsıyor musunuz? | Open Subtitles | هناك شئ آخر,ألا تتذكر ماذا كانت ترتدى زوجتك تلك الليلة ؟ |
İşin temelleriyle birlikte ortaya çıkan başka Bir şey daha var. | TED | وهناك شيء آخر من الاعتراضات يأتي مع قصة الاساسيات تلك .. |
Gitmeden önce konuşmak istediğim başka Bir şey daha var. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر أردت التحدث معك بشأنه قبل أن ترحل. |
Bir şey daha var bu işin öyle kolayca olup bitmesine izin vermeme kararı aldık. | Open Subtitles | أكثر شيء واحد... لقد قررنا أن لا ندعها تفلت من أيدينا بسهولة بالغة. |
Güzel, çünkü konuşmamız gereken başka Bir şey daha var. | Open Subtitles | جيّد، لأنّ هناك ثمّة أمر آخر بحاجة للتحدّث عنه |
Ama bilmen gereken bir şey daha var: Katilin adı. | Open Subtitles | : لكن هناك شيئاً آخر تودين معرفته أسم القاتل |
Bilmen gereken Bir şey daha var. Burada kutuplar terstir. | Open Subtitles | هناك شيء واحد يجب أن تعرفه هنا بأسفل، الأقطاب معكوسة |
- Teşekkür ederim, Bay Atkins. - Bilmeniz gereken Bir şey daha var. | Open Subtitles | شكراً لك سيد اتكينز هناك أمر آخر أعتقد يجب عليك معرفته |
Bir şey daha var, fakat henüz tam olarak nereye ileteceğini bilmiyorum, bu nedenle... | Open Subtitles | هناك أمر آخر لكني لا أعلم إلى أين يقودني |
Bir şey daha var. Kocanla yattım, eski kocanla. | Open Subtitles | هناك أمر آخر لقد ضاجعتُ زوجكِ، زوجكِ السابق |
Gizli kasanda defterin yanında başka Bir şey daha var mıydı? | Open Subtitles | و هل كان هناك شئ آخر في وحدة التخزين ؟ إلى جانب سجل الحسابات ؟ |
Ama tamamen iyileşmek için yapmam gereken Bir şey daha var. | Open Subtitles | و لكن هناك شئ آخر أحتاج أن أفعله قبل أن أصبح أفضل تماماً |
ve başka Bir şey daha var inanıyorum ki sizin de aklınızdadır ve siz de farkındasınızdır ki | TED | وهناك شيء آخر أنني أعتقد أنكم، في دواخلكم، أيضا تعلمون |
Millet, Bir şey daha var. Sonar görünüme geçiyorum. | Open Subtitles | .يا رفاق، ثمة شيء آخر سأضع رؤية السونار |
İlginç olduğunu düşündüğüm Bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك أكثر شيء واحد لقد وجدت الغريب. |
Sizinle konuşmak istediğimiz başka Bir şey daha var. | Open Subtitles | ثمّة أمر آخر أردنا التحدّث عنه معكِ |
Ama bilmen gereken bir şey daha var: Katilin adı. | Open Subtitles | : لكن هناك شيئاً آخر تودين معرفته أسم القاتل |
Şu anki ekonomik durumla alakalı Bir şey daha var. | Open Subtitles | نعم، هناك شيء واحد حول الوضع الاقتصادي الراهن |
- Ve farklı Bir şey daha var. Arkasında kanıt bıraktı. | Open Subtitles | ثمّة شيء آخر مختلف حياله، لقد ترك دليلًا. |
Söylemek istediğim Bir şey daha var Sana aşık olamam bende başkasına verebilecek herhangi bir sevgi kalmadı. | Open Subtitles | هناك شيء اخر اردت ان اخبرك به أنا .. لن اكون قادرة على أن أحبك |
Bir şey daha var, büyükbabanız sizin burada olduğunuzu bilmiyor. | Open Subtitles | هناك أمر أخر ... جدكم لن يتم أخباره بأنكم هنا |
Frasier, gitmeden önce, bana yardım edebileceğin Bir şey daha var. | Open Subtitles | فريزر " قبل ذهابك , هناك أمر أخير قد تساعدني فيه ط |
Vaktimiz azalıyor, bahsetmek istediğim Bir şey daha var. | TED | لقد بدأ وقتي بالإنتهاء .. هنالك شيء آخر أريد التحدث عنه |
John, Bir şey daha var. | Open Subtitles | لا، لا، جون، هناك فقط شيء أكثر واحد. |
Bilmeniz gereken Bir şey daha var. | Open Subtitles | ثمة أمر آخر يجب أن تعرفاه |