Kimseye bir şey söylemeyeceğim, adamım. MICHAEL:? - Araban nerede? | Open Subtitles | أنا لن أقول أي شيء لأي أحد يا رجل أين سيارتك؟ |
bir şey söylemeyeceğim. Sadece kötü kahve içmeye geldim. | Open Subtitles | لن أقول أي شيء أنا هنا لأحتسي القهوة السيئة |
Seni doktor-hasta gizliliğini kırmaya zorlayacak herhangi bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لست أقول أي شيء قد يجبرك على انتهاك قواعد السرية بين الطبيب والمريض |
Kayıtlar için söylüyorum, avukatım gelene kadar hiç bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | إن هذا للمحضر فقط، لن أقول شيئاً من دون المحامي الخاص بي |
Avukatım olmadan başka bir şey söylemeyeceğim. Baban olmadan yani, öyle mi? | Open Subtitles | لن أتفوه بكلمة بدون المحامي الخاص بي - تقصدين والدكِ, اليس كذلك؟ |
Yani cesedi daha yakından incelemeden başka bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | يعني أنّني لن أقول شيئا آخر حتى أفحص الجثة أكثر. |
Verdiğin söze sadık kaldığını görene kadar başka bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقول أيّ شيء حتى أعرف أنّك صادقٌ في كلمتك |
Söz veriyorum, siz inandırmak için başka bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقول أي شيء مجدداً لأحاول إقناعك |
Artık bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول أي شيء بعد الآن. |
Eğer ki sen bana burada neler olduğunu söylersen hiç bir şey söylemeyeceğim konusunda söz verebileceğim. | Open Subtitles | أعدك أن لا أقول أي شيء عما حدث للتو لو أنكِ أخبرتني -ماذا حدث للتو |
Onunla ilgili hiç kimseye bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا... لن أقول... أي شيء عنها أبداً، اقسم بذلك |
Kocamı görene dek başka bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أقول أي شيء آخر حتى أرى زوجي. |
Ama endişelenme. bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي أن لن أقول أي شيء |
bir şey söylemeyeceğim demiştim. | Open Subtitles | لن أقول أي شيء قلت لك ذلك بالفعل |
Kayıtlar için söylüyorum, avukatım gelene kadar hiç bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | إن هذا للمحضر فقط، إنني لن أقول شيئاً من دون المحامي الخاص بي |
Dinle, Focker. Sen sorularıma yanıt verinceye kadar kimseye bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقول شيئاً حتى تجيب على بعض الأسئلة |
Bu mecaz sonuçlanıncaya kadar bir şey söylemeyeceğim. İşte soygun burada. | Open Subtitles | لن أقول شيئاً قبل أن يوضح التشبيه نفسه |
Bana bir avukat bulana kadar sana hiç bir şey söylemeyeceğim. Ow! Dur! | Open Subtitles | لن أتفوه بكلمة ليس قبل أن تحضري لي محام توقفِ، توقفِ |
Ona hiç bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقول شيئا لن أجادلكِ |
Bu sefer gerçekten, depoya geri dönebilirsin ve sana söz veriyorum kimseye bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | هذه المره أتحدث بصدق ... يمكنكَ العودة للمستودع وأعدكَ أنّني لن أقول أيّ شيء لأحد |
- bir şey söylemeyeceğim. - Teşekkürler Ana. | Open Subtitles | لن أخبره بذلك - (أجل أشكرك (آنا - |
Ve de biliyorum ki karını öldürmenle ilgili olarak kimseye bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | وارعف, لكن انا بالتأكيد لن اقول اي شيء عن قتلك لزوجتك. |
Bak, Sendika avukatı ile konuşana kadar bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | اسمع,لن أقول أي كلمة أخرى قبل التكلم مع محامي الاتحاد |