Şimdi bir şey söyleyeceğim ve umarım bir daha tekrarlamam. | Open Subtitles | سأقول شيئاً ما الآن وأتمنى بألا يكون عليّ أن أكرره |
O adam hakkında bir şey söyleyeceğim, cesareti var. | Open Subtitles | سأقول شيئاً واحداً عن ذاك الرجل: لديه شجاعة |
Size bir şey söyleyeceğim. Onu asla kızdırmak istemezsiniz. | Open Subtitles | دعيني أخبرك بشيء أنتِ لا تريدين أن تبدأي الكلام عنها |
Sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | عندي شيء لأقولهُ لكِ. |
Gideceğim gitmesine ama Tanrı beni hatırlasın diye beklerken Kardeş Ramirez'in kardeşi, ben, Tuco Ramirez sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأذهب في انتظار الرب ليذكرني أنا توكو راميرز أخو الأخ راميرز سأخبرك بشيء |
Size bir şey söyleyeceğim, bayan Bu herif, benim en iyi dostum. | Open Subtitles | سأخبرك شيئا يا سيدتي هذا الشاب هنا هو أفضل أصدقائي |
Sana bir şey söyleyeceğim. Ama yüzüme bakmayacaksın. | Open Subtitles | لدي شيء لأقوله لك ولكن يجب ألا تنظر ألي |
Sana bir şey söyleyeceğim, saçına bayıldım ve üstelik tıpkı bir at gibi gözlerin var. | Open Subtitles | سأخبرك شيئاً, يعجبني شعرك جداً وعينيك تشبه عيني الحصان |
Peki, sana bir şey söyleyeceğim ama beni dikkatle dinlemeni istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، يجب أن أخبرك شيئاً عنها وأريدك أن تستمع إلىّ ، حسناً ؟ |
Şu anda bir şey söyleyeceğim çünkü, söylenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | سأقول شيئاً الآن لأن, حسناً أعتقد ان هذا يجب أن يقال |
Tamam, ister dinle ister dinleme ama sana tek bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسناً، أنا سأقول شيئاً وأنت يمكنك أن تأخذ به أو تنساه، أياً كان |
Bu durumda, ben, genç olmadığımdan ve çok yaşlı olduğumdan, yine de bir şey söyleyeceğim. | TED | لذلك -- وﻷنني لست صغير وأنا كبير جداً .سأقول شيئاً |
Tai Chi'nin bir uygulayıcı olarak sana bir şey söyleyeceğim, bayan... | Open Subtitles | ,كمدرب لفن التاي شي دعيني أخبرك بشيء يا آنستي |
Çünkü sana bir şey söyleyeceğim. Uçuk kolay bir şey değildir. Akarsu raftingi turu da değildir, şu reklâmdaki düşünmeni istedikleri gidi. | Open Subtitles | دعيني أخبرك بشيء ، داء الزهري ليس بنزهة ، إنه ليس نزهة بركوب طوافات نهرية أيضاً ، كما يريدونك أن تعتقيد في الإعلانات |
Birazdan sana seni çok üzecek bir şey söyleyeceğim. Hem de çok. | Open Subtitles | سوف أخبرك بشيء في لحظة قد يغضبك, بالتأكيد |
Sana bir şey söyleyeceğim, Lisa. | Open Subtitles | عندي شيء لأقولهُ لكِ. |
Sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | عندي شيء لأقولهُ لكِ. |
bir şey söyleyeceğim, ama annenin şerefi üstüne yemin et... kimseye söylemeyeceksin. | Open Subtitles | ... سأخبرك بشيء. لكن احلف باسم أمك أنك لن تخبر أحد ... |
Tek bir şey söyleyeceğim. Büyük talepleri ödemekten nefret ederler. | Open Subtitles | سأخبرك شيئا واحدا انهم لا يحبون ان يدفعو بوليصة تامين بمبالغ كبيرة |
Kapıyı aç, lütfen. Sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | افتحي الباب ، رجاءً لدي شيء لأقوله لكِ |
Sana bir şey söyleyeceğim, bu şeyi asla o havalı kaltağa vermeyeceğiz. | Open Subtitles | . . سأخبرك شيئاً لا محالة أننا سنعطيه لتلك المرأة |
Seninle konuşmak istiyorum. bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | ، رغبت في التحدث معك أردت أن أخبرك شيئاً |
Sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | يجب أن أتحدّث إليكِ. |
Sana bir şey söyleyeceğim. Bu derslerden sıkıldım. | Open Subtitles | دعنى أخبرك بشىء أَنا مُتعب من كل تدريباتك ومحاضراتك |
Sana bir şey söyleyeceğim bu odadan ayrılmayacağına bana söz vermelisin. | Open Subtitles | ان اخبرتك شيئا عديني ان لايخرج السر من هذه الغرفه. |
bir şey söyleyeceğim ve bunu sadece bir kere söyleyeceğim. | Open Subtitles | الآن, أنا سأقول شيئا وأنا سأقوله فقط لمرة واحدة |
Size bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول لكَ شيئاً ما. |
Doktor, daha önce kimseye söylemediğim bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | أيها الطبيب سأخبرك بشئ لم أخبره به أحداً من قبل |
Hannah, bak. Bir öğretmenden öğretmene sana bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | هانا انظري, سأخبرك شيئًا من معلم إلى معلم. |