| Katil cebinde bir şey taşıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما كان القاتل يحمل شيئاً في جيبه. |
| - Haley, ölümcül bir şey taşıyor olmalı. | Open Subtitles | -لا بدّ أن "هيلي" يحمل شيئاً قاتلاً. |
| Bir bez içinde bir şey taşıyor. | Open Subtitles | يحمل شيئاً بداخل قماش؟ |
| Kadın bir şey taşıyor. | Open Subtitles | إنها تحمل شيئاً |
| Elinde bir şey taşıyor.. kamerası | Open Subtitles | كانت تحمل شيئاً ، الكاميرا |
| Fotoğraf makinesi çantasında ağır bir şey taşıyor. | Open Subtitles | إنّه يحمل شيئاً ثقيلاً إنّه على كتفه... |
| Adam bir şey taşıyor, görmüyor musunuz? | Open Subtitles | ألا ترون إنّه يحمل شيئاً |
| "Çocuk paltosunun altında bir şey taşıyor." | Open Subtitles | "الفتى يحمل شيئاً تحت معطفه". |
| Önemli bir şey taşıyor. | Open Subtitles | انها تحمل شيئاً هاماً |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 