Komik bir şeyler yapman gerek. Öyle durarak olmaz. | Open Subtitles | لابد ان تفعل شيئا مسليا لا ان تقف فقط هنا |
Yüzün çok dikkat çekiyor bir şeyler yapman gerek. | Open Subtitles | يفترض أن تفعل شيئا يجذب الإنتباه بعيدا عن وجهك |
bir şeyler yapman gerekiyormuş gibi hissetmeye başlarsın. | Open Subtitles | تشعر بأنه كان عليك ان تفعل شيئا |
Biri kanuna karşı geldi mi bir şeyler yapman gerekir. | Open Subtitles | وعندما يخالف أحدهم القانون فعليك أن تفعل شيئاً بخصوص ذلك |
Evet, olanları fark ettiğinde bir şeyler yapman gerekiyordu. | Open Subtitles | حقاً ، و عندما رأيت ما يحدث كان لابد ان تفعل شيئاً |
Ama eğer o boynuzlu balina senin için bu kadar önemliyse bir şeyler yapman lazım. | Open Subtitles | لكن إذا كان حوت القطب الشمالي ذلك يعني الكثير لك يجب عليك أن تفعل شيئاً |
Çok konuşuyorsun. bir şeyler yapman gerek. | Open Subtitles | تلك الضوضاء الغبية تجعلها تهرب |
O zaman bu konu hakkında bir şeyler yapman gerek koca adam. | Open Subtitles | إذن فل تفعل شيئا بشأن ذلك أيها اللعين |
Hepsi senin yüzünden bir şeyler yapman gerekiyor. | Open Subtitles | كل هذا حصل بسببك عليك ان تفعل شيئا |
Bir şeyler yapabilirim. bir şeyler yapman gerek. | Open Subtitles | يمكنني أن أفعل شيئا عليك أن تفعل شيئا |
Ama, Annie hakkında bir şeyler yapman lazım. | Open Subtitles | لكنك يجب أن تفعل شيئا ما حول آني |
Alexei, yaratıcı bir şeyler yapman gerekiyor. | Open Subtitles | "أريدك أن تفعل شيئا ابداعيا بخصوص ذلك يا "ألكسي |
Kendini mütevazi göstermek için bir şeyler yapman gerek. | Open Subtitles | تحتاج ان تفعل شيئا فيه شيء من التواضع |
bir şeyler yapman gerek. | Open Subtitles | لابد أن تفعل شيئا |
Çünkü bu konuda bir şeyler yapman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لأني أعتقد أنك تحتاج أن تفعل شيئاً حيال ذلك |
Başkaları için bir şeyler yapman için bu bir şans. | Open Subtitles | إنها فرصة لأن تفعل شيئاً لشخص أخر غير نفسكَ |
Kendi insanların için bir şeyler yapman çok güzel olur. | Open Subtitles | إنني أخبرك . ليس هناك سبب يمنعك أن تفعل شيئاً ما لجماعتك |
Ona sahip oldu, o onun artık, senin farklı başka bir şeyler yapman lazım. | Open Subtitles | لقد إمتلك ذلك، إنه يمتلكه أنت تحتاج لأن تفعل شيئاً آخر، شيئاً طازج |
Sanırım bu konuda bir şeyler yapman gerekecek. | Open Subtitles | أقترح بأن تفعل شيئاً ما حيال هذا |
Sırtın konusunda gerçekten de bir şeyler yapman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تفعل شيئاً حقاً حول ظهرك. |
Sirkteki gibi. bir şeyler yapman gerek. Beş parasızsın. | Open Subtitles | عليك أن تفعل شيئاً ليس لديك أموال |
Çok konuşuyorsun. bir şeyler yapman gerek. | Open Subtitles | تلك الضوضاء الغبية تجعلها تهرب |