Eğer bu kasabada bir şeytan varsa o da Rahip Willie Rose'dur. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيطان في هذه البلدة فهو القس ويلي روز اللعين. |
O insan biçimindeki bir şeytan tarafından acımasızca terk edildi. | Open Subtitles | لقد تم هجرها بقسوة. من قبل شيطان على هيئة إنسان. |
Şey, bazı ahmak budalalar yeteri büyüklükte bir hava pompası getirmemişler gibi gözüküyor ama bunun normalde bir şeytan olması gerekiyor. | Open Subtitles | يبدو أن شيئاً سخيفاً، لم يحصل على الهواء الكافي لينتفخ، ولكن هذا مفترض أن يكون شيطان. |
Orada bir şeytan olabilir yada South Beach'de iki tane. | Open Subtitles | لابد أن هناك كائن شيطاني أو أثنان على الشاطئ الجنوبي |
- Ne korkunç bir kadın. - O tam bir şeytan. En başından beri biliyordum. | Open Subtitles | يالها من امرأة سيئة اٍنها شريرة ، اٍننى أعرفها منذ زمن |
Yani, o bir şeytan, falcı, ne gibi , nedir? | Open Subtitles | إذاً ، ما هي مشعوذ ، ساحر ، ماذا ؟ |
"Herkesin içinde bir şeytan vardır... ve onu buluncaya kadar rahat edemezsin."derdi. | Open Subtitles | بداخل كل رجل شيطان ولن يمكنك ان تهدأ حتى تجدة |
Bu günahkar bir şeytan. Ait olduğu yere, cehenneme geri gönderiyorum onu. | Open Subtitles | انه شيطان ,انا اعيده الي الجحيم حيث ينتمي |
Bu günahkar bir şeytan. Ait olduğu yere, cehenneme geri gönderiyorum onu. | Open Subtitles | انه شيطان ,انا اعيده الي الجحيم حيث ينتمي |
İçinde bir şeytan yaşıyor. Çok güçlü ve çok kötü. | Open Subtitles | أى شيطان يعيش الأن بداخلها أحدى قوى الشر العظمى |
Oğlunuz gerçek bir şeytan! Acımasızca iyi ve kötü herkese çektiriyor. | Open Subtitles | ابنكما شيطان أهوج، يتجاهل بإصرار كل ما هو خير وحقيقي |
Bunun adını Shrek, diğerinin kini Fiona koydum. Shrek biraz yaramaz bir şeytan. | Open Subtitles | لقد سميت هذه شريك والأخرى فيونا شريك شيطان خطير |
Şeytan, küçük bir şeytan beynimi oyuyor, beynimi kemiriyor. | Open Subtitles | روح شريرة، شيطان صغير، يشل حركتي هناك، يتلاعب بأفكاري |
Bir zamanlar, adını bilmediğimiz küçük bir şeytan vardı. | Open Subtitles | يحكى أنه كان هناك شيطان يجب أن نخمن اسمه |
Doğruyu söylemek gerekirse o kızda bir kötülük var ama bir şeytan değil anladın değil mi? | Open Subtitles | , في الحقيقة لقد كانت بكل تأكيد مسكونه بشيطان , لكنها ليست كائن شيطاني أتفهم ما أقوله؟ |
Yani şimdi içimde bir şeytan mı var? | Open Subtitles | والأن أنتِ تظني بأن عليّ كائن شيطاني لعين ؟ ؟ |
Şu anda içimde bir şeytan olduğunu düşündüğümü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم بأنني الأن أظن بان بداخلي كائن شيطاني ؟ ؟ |
Yanlış anlama ama bu seni bir "Şeytan Kadın" yapıyor. | Open Subtitles | و لا أريدكِ أن تعتبري هذه إساءة أو شيء من هذا القبيل, لكن هذا يجعلكِ إمراءة شريرة. |
Bu bir şeytan. - Hayır, o sadece bir bebek. | Open Subtitles | هذا مشعوذ لا ، إنه مجرد طفل |
bir şeytan, o yağmurlu gecede bana onu durdurtmasaydı belki de bugün bu günlüğü yazmıyor olacaktım. | Open Subtitles | و ربما لم اكن لاكتبها لو أن شيطاناً ما لم يجعلني اوقفه تلك الليلة |
Normal bir şeytan. Onu yenebiliriz yani. | Open Subtitles | ، انها شيطانة عادية . وقالت انها يمكن ان تهزم |
Beni acayip bir şeytan dışarı çıkardı şimdi de bunlar mı oluyor? | Open Subtitles | قام كائن شرير بإخراجي و الآن يحصل هذا الأمر ؟ |
Hudson Hawk bir şeytan. | Open Subtitles | و تذكري دائما أن (هادسون هوك) هو رجل شرير |
Hiçbirimiz sarı gözlü bir şeytan ile ilgili bir şey duymadık. | Open Subtitles | و لم يسمع أي منا بكائن شرير ذو عيون صفراء |
Binlerce yıl önce Elf atalarımız bir şeytan ordusuna karşı savaş vermiştir. | Open Subtitles | منذ آلاف السنين، خاض أسلافنا الجان حربًا ضد جيش من الشياطين. |
Bu dünyada bir şeytan olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | اؤمن ان هناك شر في العالم |
Sence burada bir şeytan var. | Open Subtitles | إذًا أتظن أن هناك شيطانٌ في الداخل |
Yakışıklı bir şeytan, değil mi? | Open Subtitles | دعونا ركوب! - هو حقا الشيطان وسيم، أليس كذلك؟ |
Ama adam ihtiyacımız olan bir bela, bildiğim bir şeytan. | Open Subtitles | لكن الرجل شر لا بد منه كشيطان أعرفه |
Vatikan 1999'da yeni bir şeytan çıkarma yöntemi belirledi o yüzden kimse aleyhinde konuşmuyor. | Open Subtitles | الفاتيكان أصدر وثيقة لطقس طرد الأرواح في 1999 لذا لا أحد يعارض ذلك |