| Gölün yanında bir ağaç var. | Open Subtitles | هنالك شجرة على ضفاف البحيرة |
| Orada bir ağaç var. | Open Subtitles | هنالك شجرة بالخارج |
| Doktor, burada hasta bir ağaç var. | Open Subtitles | هيا بنا , يا دكتور هناك شجرة مريضة بالخلف هنا |
| Rhodesia'da morula ağacı denen bir ağaç var... | Open Subtitles | في جزيرة روديسا هناك شجرة تسمى شجرة موريللا |
| Tepede kuru bir ağaç var, dibinde biraz su var. | Open Subtitles | هناك شجرة يابسة على التل القليل من الماء فيها |
| Sağda büyük bir ağaç var, oradan sola dönüyorsun. | Open Subtitles | ثمة شجرة كبيرة على يمناك فانعفي يسارًا |
| Aman tanrım evde bir ağaç var. | Open Subtitles | "يا إلهي، ثمة شجرة داخل المنزل. |
| Evimizde bir ağaç var. | Open Subtitles | هل كنت تعلمين بأن هناك شجرة يوجد بها منزل؟ |
| Oturma odamda bir ağaç var, o yüzden istediğini yapabilirsin, bu arada teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسنا، هناك شجرة في غرفة المعيشة لذا تصرف بجنون وشكرا، بالمناسبة |
| Aslında bu yakınlarda 1400 yaşında bir ağaç var. - Gidip görmeliyiz. | Open Subtitles | هناك شجرة هنا يتجاوز عمرها أكثر من 1400 سنة. |
| Ve orada bir ağaç var, gözetlemek için iyi olabilir. | Open Subtitles | و هناك شجرة أعتقد ستكون جيدة للإستطلاع. |
| Evinin yanında kurumuş bir ağaç var. | Open Subtitles | قرب بيته هناك شجرة ذابلة |