Yani Vali haklı çıkmıştı. Ama gün içerisinde, şehirden bir adam geldi onun yanıldığını söyledi bu yüzden adamı vurdular. | Open Subtitles | فشعر العمدة أنه على حق، ولكن بالنهار جاء رجل من المدينة وقال للعمدة أنه مخطيء وأنه قد يُقتل على فعلته |
Cava Adası'ndan bir adam geldi, yeni bir organik tarım çeşitiyle. | TED | جاء رجل من جافا بنوع جديد من الزراعة العضوية |
Sonra bir gün, kasabaya bir adam geldi anne babaların odalarından çalınmış kutular ve kutularda gizli belgelerle. | TED | وحدث في يوم ما ، أن جاء رجل الى المدينة .. حاملا صناديق عديدة من المستندات السرية .. المسروقة من غرف الآباء. |
Garip bir adam geldi ve Bay kumoiyi kontrolu altına aldı ve oda kendini camdan attı | Open Subtitles | جاء رجلٌ غريب وقام بالسيطرة على السيد "كيوموي". ثم قفزَ بنفسه. |
- Wade, bir adam geldi, seni arıyordu. | Open Subtitles | افق و اشرق فرانكشتاين هاي اوه وايد اتى رجل يبحث عنك |
Rupert Pumpkin adında bir adam geldi. Bay Langford'u görmek istiyor. | Open Subtitles | هناك رجل هنا إسمه روبرت بامبكين يريد أن يرى السيد لانجفورد |
Biraz kafa dinleyeyim dedim. Yanıma bir adam geldi. | Open Subtitles | كنت اريد البقاء وحيده, لكن ذلك الرجل أتى أليَ. |
"Tuhaf bir adam geldi ve dedi ki hikaye tarzında düşünmeyin. Bak bugün ne oldu sana anlatayım!" (Gülüşmeler) Ve kendi hikayenizi anlatırsınız. | TED | "أتى هذا الفتى الغريب وقال: "لا تفكروا بخصوص القصص. دعوني أخبركم ما حدث اليوم!" (ضحك) ثم تخبرهم بقصتك. |
Vega'nın öldüğü gece daireye bir adam geldi ve bu sebeple mi kaçtın? | Open Subtitles | كان هناك رجل جاء إلى الشقة ليلة وفاة (فيغا)، ألهذا السبب كنتِ تهربين؟ |
Bir keresinde vefat eden yakınını görmek için yaşlı bir adam geldi... ve bu merdivenlerden düştü. | Open Subtitles | ذات مرة جاء رجل عجوز الى هنا ليشاهد عزيزة الفقيد.. |
- Bana yardım için buradasın. - Bugün öğleden sonra, niye bir adam geldi ve seni arıyordu. | Open Subtitles | فقط بعد ظهر اليوم، جاء رجل يبحث عنك، مخبر |
Birkaç ay önce bir adam geldi. | Open Subtitles | جاء رجل إلى هنا منذ شهرين وكان مستاء للغاية |
Ölümsüz Yaşam Sigortasından kibar bir adam geldi. | Open Subtitles | جاء رجل لطيف من شركة ماتشال للتأمين على الحياة |
Tutuklanmadan önce, evime bir adam geldi ve tüm kişisel bilgilerimi aldı. | Open Subtitles | أتعلم ، قبل أن يعتقلوني ، جاء رجل إلى شقتي و قام بأخذ عناويني |
- İstiladan 5 hafta sonra bir adam geldi. Adı da Donald'dı. | Open Subtitles | بعد خمسة أسابيع على الغزو، جاء رجلٌ يدعى (دونالد) إلى هنا. |
Sizin belirtilerinize benzer şikayetlerle bir adam geldi. | Open Subtitles | اتى رجل بنفس العوارض |
Hayır ama birkaç gün önce bir adam geldi bana öyle bir şey satmaya çalıştı. | Open Subtitles | لا,لكن كان هناك رجل هنا قبل يومين حاول ان ييبيعني شيئا كذلك |
bir adam geldi ve Korman'ı öldürdü. | Open Subtitles | هذا الرجل أتى لاأدري من أين وقتل"كورمان" |
"Tyler Cowen diye bir adam geldi (Gülüşmeler) ve bize hikaye tarzında düşünmemeyi söyledi, fakat tüm yaptığı bize hikaye anlatmaktı (Gülüşmeler) diğer insanların hikaye tarzında düşünmesiyle ilgili... | TED | "أتى هذا الفتى المدعو تايلر كوين (ضحك) وأخبرنا أن لا نفكر بخصوص القصص، ولكن جلّ ما فعله هو أن حكى لنا قصصًا (ضحك) عن كيف أن الآخرين يفكرون دومًا بخصوص القصص." |
Bu sabah hastaneye karnında on tane Barbie bebeğin kafası olan bir adam geldi. | Open Subtitles | هناك رجل جاء هذا الصباح بعشر دمى((جودي)) في بطنه |