Bu binada yaşayan bir adamla çıkmıştım. | Open Subtitles | جئت في موعد مع رجل يعيش في هذه البناية. |
Hayır, ben telefonla konuşurken mülayim davrandığın için teşekkür ederim çünkü bir keresinde, telefonda konuşurken çok sinirlenen bir adamla çıkmıştım ve o da telefonu elimden aldı ve balık tankına attı. | Open Subtitles | لأنه في مرة كنت في موعد مع رجل و غضب كثيرا عندما كنت أتحدث بالهاتف لدرجة أنه أخده من يدي و رماه في حوض السمك أنا لن أفعل ذلك أبدا |
Hayır, ben telefonla konuşurken mülayim davrandığın için teşekkür ederim çünkü bir keresinde, telefonda konuşurken çok sinirlenen bir adamla çıkmıştım ve o da telefonu elimden aldı ve balık tankına attı. | Open Subtitles | لا، حقاً، أنا اقدر لك أنك كنت هادئا حول مكالمة الهاتف لأنه في مرة كنت في موعد مع رجل و غضب كثيرا عندما كنت أتحدث بالهاتف لدرجة أنه أخده من يدي و رماه في حوض السمك |
Bir keresinde, bütün akşam üç boyutlu gözlük takan bir adamla çıkmıştım. | Open Subtitles | ذات مرة، خرجت مع رجل كان مرتدياً نظارات 'ثلاثية الأبعاد' الليلة بأكملها. |
Sürekli çanta taşıyan bir adamla çıkmıştım. | Open Subtitles | لقد خرجت مع رجل يحمل معه دوما محفظة... |