Beni eve götürmeni sağlardı çünkü yapayalnızdım ve bir aileye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كانت تقنعكَ بإحضاري إلى منزلك لأنني كنتُ وحيداً تماماً وبحاجةٍ إلى عائلة |
Efendim, bu tavşanın güvenli ve destekleyici bir aileye verilip verilmeyeceği bana kalmış. | Open Subtitles | سيدي ان الامر يعود لي لكي احدد اذا كان هذا الارنب سوف يذهب الى عائلة يلقى فيها الامان والدعم |
Patrick Liberya'da 20 kişilik bir aileye doğdu. | TED | ولد باتريك في ليبيريا في عائلة تحوي 20 طفلاً. |
Çok uğraştım onu gerçek ve parçalanmayacak bir aileye verdiğime emin olmak için. | Open Subtitles | حاولت بشدة أن أتأكد من أنها ستعثر على عائلة حقيقية، عائلة لن تتفرق. |
Yoksa güçlü bir aileye katılacağın için mi? | Open Subtitles | أم إمكانية إنضمامك لعائلة ذات نفوذ؟ |
Ve koruyucu bir aileye "ev" demeyi de tanrı esirgesin. | Open Subtitles | يذهبون و العياذ بالله أن أطلق على فوستر) منزلاً) |
Ağızlıklar. Kendini bir aileye bağladığında bunlar olur. | Open Subtitles | حسنا هذا ما يحدث عندما تنطوي في عائلة واحدة |
Ve bu dünya korkutucu ve her şey çok mantıksız ve sen benim için bir aileye en yakın şeysin. | Open Subtitles | و هذا العالم مخيف ...و لاشيء يبدو منطقيا،و أنت أقرب شخص إلى العائلة لدي |
Babam bir aileye ihtiyacım olduğunu bildiği için beni halamın yanına gönderdi. | Open Subtitles | علم أبي بأنني سأحتاج إلى عائلة ولهذا أرسلني لكي أعيش مع عمتي |
Tek isteğim inşa ettiğimiz 450 evden birini yoksul semtteki bir aileye vermemiz. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أطلبه هو منزل واحد من الـ 450 منزلاً الذين نبنيهم ان يعطى إلى عائلة فقيرة من وسط المدينة |
Gerginlik yaratacağımdan korkuyorsunuz ama niye hiç tanımadığınız bir aileye bu kötü haberi ileten kişi oldunuz ki? | Open Subtitles | ولماذا تكون أنت المرسال لنهاية مريعة إلى عائلة لم تُقابلها؟ أريد معرفة الحقيقة |
Paris'teki bir aileye evlatlık olarak verildin, ...bir daha da annenden hiçbir haber almadın. | Open Subtitles | ثم تم ارسالك الى عائلة مضيفة فى باريس ولم تسمع من والدتك مرة اخرى |
Beni bulup çıkardılar, başka bir aileye verdiler. | Open Subtitles | , لقد إصطادوني . و أعطوني الى عائلة اخرى |
bir aileye dahil olamayan insanlardan biriyim işte. | Open Subtitles | تعلمين, أنا فقط أنا من الأشخاص الذين لم يسبق وأن كانوا في عائلة |
Burada olmaya tam emin olmayan bir aileye ne önerirsiniz? | Open Subtitles | ماذا تقترح على عائلة غير واثقة من أن عليها الوجود هنا؟ |
Ben burada tüm bir aileye sahibim. Ben sadece bir kız kardeşden yoksundum. | Open Subtitles | عثرت هنا على عائلة كاملة ، كل ما كان ينقصني كان شقيقة |
Yoksa güçlü bir aileye katılacağın için mi? | Open Subtitles | أم إمكانية إنضمامك لعائلة ذات نفوذ؟ |
Ve koruyucu bir aileye "ev" demeyi de tanrı esirgesin. | Open Subtitles | و العياذ بالله أن أطلق على فوستر) منزلاً) |
Merkezlerinin nasıl bir aileye dönüştüklerini söyleyen birçok Şef gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت العديد من القادة يتحدّثون بإجادة عن كيفية تحويل أفراد مراكزهم إلى عائلة واحدة |
Beni hatırla. Sen benim için bir aileye en yakın şeysin. | Open Subtitles | أنت أقرب شخص إلى العائلة لدي |
Ailesi öldü ve onu başka bir aileye verdiler. | Open Subtitles | مات كل افراد عائلتها وأصبحت مع اسرة اخرى |
On Emir işini başka bir aileye bıraksak olmaz mı? | Open Subtitles | ألا يمكن لعائلة أخرى أن تهتم بأمر الوصايا العشر ؟ |
Hadi, gidelim, bizim böyle bir aileye verecek kızımız yok! | Open Subtitles | إفعل هذا ، نحن لا نريد أن نقدم ابنتنا لعائلة من هذا القبيل |
Yeri başka bir aileye kiraladım bile. | Open Subtitles | لقد أجرت المنزل لعائله أخرى بالفعل |
Kötü bir oğul olmanın hatasını anlasın böyle bir aileye layık olmadığının. | Open Subtitles | دعه يتحمل نتائج أخطائه فمثل هذا الشرير لا يستحق أباً وأماً مثلكما |