Üzerine adının kazındığı, gökyüzüne doğru uzanan bir anıt istiyor... | Open Subtitles | إنه يُريد نصب تذكاري يصل إلى السماء ومدون عليه اسمه. |
Bu istila sonucunda ölen münferit siviller için bir anıt oluşturmak istedim. | TED | بل أردت إنشاء نصب تذكاري للمدنيين الذين لقوا حتفهم نتيجة الغزو. |
Artırılmış gerçeklikle birlikte bir anıt dikmek için veya bir açıklamada bulunmak için hükûmetten izne gerek olmadığını fark ettik. | TED | أدركنا أنه مع الواقع المعزز لا تحتاج إذن من الحكومة لطرح نصب تذكاري أو للإدلاء ببيان. |
Ne istediğini biliyorum. - Yaşamım için bir anıt, Howard. | Open Subtitles | أنا أعلم ما تريده نصب تذكاري لحياتي، يا هوارد |
bir anıt mezar dikmek için önce 1 milyon kurban seçmelisin... | Open Subtitles | ، لبناء نصب تذكارى للضحايا . أولاً تختار مليون ضحية |
Linç girişimlerinin olduğu her eyaleti işaretleme ve Montgomery Alabama'da linç kurbanları için ulusal bir anıt dikme planları vardı. | TED | ويخططون أن يشيروا إلى كل مقاطعة حصلت فيها هذه الإعدامات ويبنوا نصباً تذكارياً قومياً لضحايا هذه الإعدامات في مونتغومري، ألاباما |
Yani bu 6 metre genişliğinde ve 8 kilometre uzunluğunda bir anıt mı? | Open Subtitles | أتعني بجانب نصب تذكاري عرضه 20 قدم وطوله 5 أميال ؟ |
Sürekli yükselmeyi vaat eden bir anıt. | Open Subtitles | نصب تذكاري مع الوعد بعدم الذهاب إلى أيّ مكان سوى إلى الأعلى. انتظر. |
Bize babamın Filipinler'de gömülü olduğu söylenmişti ama annem yine de babama ülkesinde bir anıt mezar yeri seçmeliydi. | Open Subtitles | لقد تمّ إخبارنا أن أبي توفي بالفلبين ووالدتي قررت أن تضع لهُ نصب تذكاري بالوطن |
Tahtalarıyla küçük oğlu için bir anıt yapabilsinler diye. | Open Subtitles | وأن يأخذوا خشب الكنيسة ليصنعوا منه شاهد ضريحٍ لابنه الصغير. نصب تذكاري. |
"Sakat bir koleksiyon için sakat bir anıt ve sakat bir Mall." | TED | "نصب تذكاري مشوه ومول مشوه لمجموعة مشوهة." |
DR: Evet, konu şu. Bu konu ile ilgili biz de biliyorduk ki sitenin bir anıt olarak bilinmemesi gerektiyordu. | TED | ديفيد روكويل: حسنا،هنا المسألة كنا نعرف بأن هذا لم يكن بمغزى... نحن نفكر بالموقع، والتفكير بضرورة وجود نصب تذكاري |
Senin için herhangi bir anıt dikeceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنهم سيقيمون لك أي نصب تذكاري |
Mezarlık değil. Yol kenarında bir anıt. | Open Subtitles | ليستمقبرة، إنه نصب تذكاري على الرصيف |
2008'de Tangshan belediyesi 1976 depreminde ölen 240.000 kişi anısına bir anıt duvar inşa etti. | Open Subtitles | في عام 2008 قامت الإداره "المحليه في "تانجشان بإقامة نصب تذكاري تخليداً لذكرى 240000 شخص ضحايا لزلزال 1976 |
Kubbe onlar gibi inananlara bir anıt olacak. | Open Subtitles | القبة هي نصب تذكاري لرجال مؤمنين مثلهم |
Bundan yüz yıl önce, bu ulus New York Limanı'na bir anıt dikti. | Open Subtitles | منذ قرن مضى "أقامت هذه الأمة نصب تذكاري في ميناء "نيويورك |
bir anıt olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه نصب تذكاري |
Bu göçmenlik için yapılmış ulusal bir anıt. | Open Subtitles | هذا نصب تذكاري قومي عن الهجرة |
Qi halkı için Sun Bin'in hatırasını yaşatmak adına, bir anıt inşa edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نبنى نصب تذكارى له ليخلد ذكراه كل من فى مملكة تشي |
"Buraya, bu şehrin ve bu ulusun kimliğini değiştirecek bir anıt dikeceğiz" dedi. | TED | أسفلنا مباشرة قال:"هنا سنبني نصباً تذكارياً جديداً الذي سيغير هويّة هذه المدينة وشعبها." |