Size şunu söyleyeyim, bu laboratuvarım için çok duygusal bir andı | TED | بإمكاني أن أخبركم أنها كانت لحظة عاطفية في مختبري. |
Açık konuşmak gerekirse benim için feci bir andı ve düşündüm ki, şey, hayır, dur biraz, dur biraz. | TED | و بصراحة كانت لحظة فظيعة بالنسبة لي، و فكرت، حسنا، لا، تماسكي، تماسكي. |
Kim Jong-il, baba, birkaç yıl önce vefat etti, çok tehlikeli bir andı. | TED | "كيم جونغ إيل" الأب، كانت لحظة خطيرة جدًا عندما توفي قبل عدة سنوات. |
Ve sizi temin ederim, bu kariyerimde çok önemli bir andı. büyük liderin gençlere ve yeni fikirlere inandığını anladığım zaman. | TED | وأقول لكم كانت تلك لحظة مهمة في حياتي المهنية عندما أدركت أن القائد العظيم يؤمن بالشباب والأفكار الجديدة |
Büyük bir andı ve kesinlikle hayatımı değiştiren bir andı. | TED | لقد كانت لحظة عظيمة، وقد غيرت حياتي تماماً. |
Kişinin doğru bilgiye ulaşmasının engellendiğini hissettiği an, Amerika ve tüm dünya tarihinde kritik bir andı. | TED | كانت لحظة حاسمة في التاريخ الأميركي والتاريخ العالمي حيث كانو يشعروا بأنهم لم يتمكنوا من الحصول على معلومات دقيقة. |
Uçağın alana indiği an inanılmaz duygusal bir andı. | TED | لقد كنت أصرخ أثناء هبوط الطائرة؛ لقد كانت لحظة مؤثرة. |
O, milyonlarca kişi tarafından izlenmiş ama sadece benim hissettiğim bir andı. | Open Subtitles | كانت لحظة رآها الملايين لكن لم تشعر بها سواي |
Oraya oturmadan önce, geçen gece öylesine bir andı tamam mı? | Open Subtitles | قبل ان تجلس هنا امامي دعني اقل لك ان ليلة امس كانت لحظة موافق؟ |
Bu, gerçekten çok nadir görülen bir andı ve çok büyük bir şans eseri tanık olduğumuz bir şeydi. | Open Subtitles | كانت لحظة نادرة للغاية وشئ كان من حسن حظنا أن شاهدناه |
Hadi ama. Bu iyi bir andı. Geçmişi geçmeniz gerekmezdi. | Open Subtitles | اوه, هيا , هذه كانت لحظة جميلة لانحتاج الى العودة الى الماضي |
Tuhaf bir andı ama bunun bana verilmiş bir şans olduğunu anladım. | Open Subtitles | كانت لحظة غريبة، ولكنه كان مثل كنت أعرف أن هذا كان فرصتي، مثل، |
Ben az önce kardeşimle bir an yaşadık da. İyi bir andı. | Open Subtitles | جمعتني للتوّ لحظة بأختي، كانت لحظة جميلة. |
O görme özürlüler için devrim niteliğinde bir andı. | TED | كانت تلك لحظة ثورية بالنسبة لفاقدي البصر. |
Daha hiçbirimiz banyo olmadı yani bizim için gerçekten müthiş bir andı. | Open Subtitles | لم يستحم أياً منا بعد لذلك كانت تلك لحظة لطيفة حقاً |
İzleneceğini tahmin etmediğim iki yetişkin arasındaki özel bir andı. | Open Subtitles | كانت تلك لحظة حميمة بين راشدين ولم أظنّ أنّ أحداً سيراها |
Ölüme çok yaklaştığım bir andı. | Open Subtitles | لقد كانت تجربه قريبه من الموت |
tam bununla karşılaştırmıyorum ama, her zaman hatırlanacak bir andı, | Open Subtitles | ليسَ بالحقيقة لأقارنَ هذا بذاك, و لكنّها إحدى اللحظات التي دائماً تتذكرها, |
İşte bu çok önemli bir andı, çünkü bunu bilmiyordum. | Open Subtitles | وكانت هذه لحظة محورية ، . لأني لم أعلم هذا |
Benim için kötü bir andı. | Open Subtitles | . كانت لحظةً سيّئة لي |
Kötü adama karşı kin beslediğim ve acı çeken sanatçı moduna girdiğim bir andı. | Open Subtitles | لدى غضب ضد الرجال أنها لحظة من لحظات الفنان |
Görüyorsunuz, bir çocuk olarak benim için önemli bir andı, çünkü bu devrime önderlik eden tek kişinin Dr.King olmadığını fark ettiğim ilk andı, fakat o anonim sıradışıların oluşturduğu bir hareket tarafından çevrelenmişti. | TED | كما ترون، هذه كانت حقا لحظة مهمة لي كطفلة، لأنها كانت أول مرة أدرك فيها أنه لم يكن د. كينج من قاد هذه الثورة، لكنه كان محاط بحركة تكونت من أناس استثنائيين مجهولين. |
Altıncı vuruş sırasında Miguel Tejada'nın Mike Myers'e topu atarken bir kadına vurması korkunç bir andı. | Open Subtitles | عندما ميجيل تيجادا رد كرة مايك مايرز بقوة و ارتضمدت حقيقة بامرأة |