Buraya bir anlaşma yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لعقد صفقة |
Aynı zamanda bir anlaşma yapmaya da hazırız. | Open Subtitles | نحن مستعدون لعقد صفقة |
Her şey yoluna girecek, Fredo. Pentangeli bir anlaşma yapmaya razı olduğunu söylüyormuş. | Open Subtitles | كل شىء سيكون على مايرام بنتيجيلى يريد عقد صفقة |
Ablan her şeyi anlattı, ben de bir anlaşma yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | أختك أخبرتني بكل شيء ولذا قررت عقد صفقة معك |
hükümetle bir anlaşma yapmaya çalışman. | Open Subtitles | وهى أن تحاول عقد إتفاق مع الحكومة |
Onu, bizimle bir anlaşma yapmaya zorlayabiliriz. | Open Subtitles | . أعتقدأننا يمكن أن نجبره على عقد اتفاق معنا |
Buraya bir anlaşma yapmaya geldin değil mi? | Open Subtitles | أتيت لعقد صفقة, أليس كذلك؟ |
Dinle dallama, Harvey dün akşam geldi, bir anlaşma yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | انصت،أيّها الأخرق.. (هارفي) أتى لزيارتي ليلة الأمس، لعقد صفقة |
Şeytanla bir anlaşma yapmaya. | Open Subtitles | لعقد صفقة مع الشيطان. |
- bir anlaşma yapmaya hazırım. | Open Subtitles | -أنا مستعد لعقد صفقة |
Başkan Bishop ın Amerikan vatandaşı olduğunu itiraf edecek , ajan olduğunu reddedecek ve bizde bir anlaşma yapmaya çalışacağız. | Open Subtitles | بالله عليكم نحن فى صراع مع الزمن. الرئيس أعترف أن "بيشوب" مجرم عادى... و أنكر أنه جاسوس ولنعد أنفسنا لذلك ونتفاوض لعقد صفقة. |
Şimdi de benimle bir anlaşma yapmaya mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنت تحاول عقد صفقة معي الأن؟ |
Demek istediğim, bir anlaşma yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعني ، أنه كان يحاول عقد صفقة |
Larry Childs, savcı ile bir anlaşma yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لاري تشايلدز تحاول عقد صفقة مع D.A. |
Bay Carl, müvekkilin ve Aryanlar arasında bir anlaşma yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | السيد (كارل) يساعد في عقد صفقة بين عميلك وعصابة الآريين. |
bir anlaşma yapmaya çalıştılar ama Andre teklifini düşürdü. | Open Subtitles | لقد حاولوا عقد صفقة ، لكن قام (آندريه) بتخفيض قيمة عرضه |
Burada seninle bir anlaşma yapmaya çalışıyoruz, salak. | Open Subtitles | نحن نحاول عقد إتفاق معك، (مورون). |
bir anlaşma yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | قررت عقد إتفاق |
bir anlaşma yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنها تحاول عقد اتفاق |
Benimle bir anlaşma yapmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاولين عقد اتفاق معي ؟ |