Gerçek bir anne gibi üyelerle ilgileniyorsun ama bu çocukla niye anlaşamıyorsun? | Open Subtitles | إنكِ تهتمين بالأعضاء مثل الأم الحقيقية، فلمَ لا تتوافقين مع هذا الفتى؟ |
Bize karşı her zaman iyiydi, bir anne gibi. | Open Subtitles | لقد كانت دائما لطيفة ، مثل الأم |
Savunmasız görünüyordu, bir anne gibi. | Open Subtitles | لقد كانت عاجزة, مثل الأم |
Gerçek şu ki, Katara bazen gerçekten bir anne gibi davranıyor. Ama bu her zaman kötü birşey değil. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن كتارا تتصرف أحياناً كأم, لكن هذا لم يكن سيئاً دائماً |
Sözüm ona doktor etrafta gezdirdi beni, kendi oğlunu tanımayan kötü bir anne gibi. | Open Subtitles | هذا الطبيب المزعوم استعرض بي أمام الحي الذي أسكن به وجعل مني كأم معتوهة لا تعرف حتى ابنها |
İyi bir anne gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | انت يجري في الواقع أمي جيدة. |
Senin için bir anne gibi olduğunu Biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها مثل الأم بالنسبة لك |
Üç tane cesur kötü çocuğu olan gururlu bir anne gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر بالفخر، كأم لديها ثلاثة أطفال أشرار. |
Çünkü o kadın beni izliyor. Beni korkunç bir doktor ve korkunç bir anne gibi gösterecek. | Open Subtitles | لأنّ تلك المرأة تشاهدني و أنا بأسوء حالاتي كطبيبة فظيعة و كأم فظيعة ، و هذا الشيء الذي |
Çünkü o kadın beni izliyor. Beni korkunç bir doktor ve korkunç bir anne gibi gösterecek. | Open Subtitles | لأنّ تلك المرأة تشاهدني و أنا بأسوء حالاتي كطبيبة فظيعة و كأم فظيعة ، و هذا الشيء الذي |
Öyle olursa da yeni bir beden bulup iyi bir anne gibi yanımıza koşar, değil mi? | Open Subtitles | إذا حدث ذلك ، فلسوف تجد جسد آخر وتعود إلىّ كأم جيدة ، حسناً أو قد لا تفعل |
İyi bir anne gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | كنت يجري في الواقع أمي جيدة. |