Cesedi, onu gönderdiğiniz evin önünde duran Bir arabanın bagajında bulundu. | Open Subtitles | جسمه وجد في صندوق السيارة أمام البيت الذي أرسلته إلى. |
Bir arabanın bagajında. | Open Subtitles | إنها في صندوق السيارة |
Sadece benim kiralık Bir arabanın bagajında tıkılmış halde olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | تخيّلتني فقط مدسوسة في صندوق سيّارة مأجورة |
Neyse, bir süre kendimden geçmişim ve uyandığımda Bir arabanın bagajında çıplak haldeydim. | Open Subtitles | بأيّة حال، فقدت الوعي لفترة وأفقت وأنا عارية في صندوق سيّارة. |
Ve kiralık Bir arabanın bagajında kamera bulduk. | Open Subtitles | ووجدنا كاميرا بصندوق سيارة مستأجرة |
Seni Bir arabanın bagajında bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدتك بصندوق سيارة |
Hangisi olursa olsun, çok geçmeden bir otobanda... Bir arabanın bagajında bulacaksın kendini. | Open Subtitles | و على كل حال، أنت ستنتهي في صندوق سيارة في جراج ما قريبا |
Kaybolan polis de bakımevinin yakınındaki Bir arabanın bagajında bulunuyor. | Open Subtitles | و اختفى شرطي , و بعدها تمّ العثور على الشرطي ميتاً بداخل صندوق سيارة |
Bir arabanın bagajında insan kafası vardı, McGee. | Open Subtitles | كان معهم رأس بشرية في صندوق السيارة يا (ماغي) |
Eğer onu bulabileceğimiz yerse Bir arabanın bagajında. | Open Subtitles | في صندوق السيارة حيث وجدناه |
Buradan çıkmamız mesela. Bir arabanın bagajında değil tabii. | Open Subtitles | كالخروج مِنْ هنا ولا أقصد كجثتَّين في صندوق سيّارة |
Bir arabanın bagajında, bağlı. | Open Subtitles | "مقيّداً في صندوق سيّارة" |
En son sana benzeyen birini gördüğümde adam Bir arabanın bagajında bir ay yaşamıştı. | Open Subtitles | آخر مرة رأيت شخصًا بحالك.. كان قابعًا في صندوق سيارة لمدة شهر |
Peki kafasının çalıntı Bir arabanın bagajında ne işi var? | Open Subtitles | إذاً, ماذا يفعل هذا الرأس في صندوق سيارة مسروقة؟ |
Lütfen, Bir arabanın bagajında olduğunu söyleme. | Open Subtitles | أرجوك، لا تقل لي أنك بداخل صندوق سيارة |