"bir araya geliyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تجتمع
• تتجمّع

Yılda bir kez büyük bir toplantıyla tüm şirket bir hafta boyunca bir araya geliyor.
نعقد اجتماعًا كبيرًا مرة في السنة حيث تجتمع الشركة بأكملها لمدة أسبوع.

Anaç koloniler halinde yaşıyorlar, dişiler kış uykusundan sonra her bahar bir araya geliyor ve yavrularını büyütmek için yaklaşık altı ay beraber yaşıyor. Ve hepsi oldukça küçük bir çip taşıyor. Ne zaman yarasalardan biri bu özel yarasa kutularından birine girse nerede olduğunu biliyoruz, ve daha da önemlisi kiminle olduğunu biliyoruz.
و هي تعيش في مستعمرات أمومية، أي أنه في كل ربيع، تجتمع الإناث بعد السبات الشتوي، و تبقى مع بعضها لحوالي ستة أشهر لترعى صغارها، و جميعها يحمل شريحة صغيرة جداً، ما يعني أنه في كل مرة يدخل أحدها واحدة من صناديق الخفافيش هذه المجهزة خصيصاً، نعرف مكانها، و الأهم من ذلك، نعرف مع من هي.

Bütün departmanlar bir araya geliyor.
كل الأقسام تجتمع

Tüm parçalar bir araya geliyor.
جميع القطع تتجمّع.

Artık bütün parçalar bir araya geliyor.
جميع القطع تتجمّع.

Aile burada bir araya geliyor.
العائلة تجتمع هنا

- New York gerçekten bir araya geliyor.
-إنّ (نيويورك) بدأت تجتمع فعلاً .