Tamam, ben bir aşk adamıydım. Tabii ki primli bir avcı olmadım. | Open Subtitles | حسنا ً، أنا كنت عاشق، و متأكد بأننى لست لا صياد ماهر |
Sarışın çok asabi. Diğeri de öyle. Sen bir avcı arıyorsun. | Open Subtitles | الأشقر مُحبط الآخر كذلك تبحثان عن صياد وتبحثان عن الشجاعة للصيد |
Bu sabah bir avcı bulmuş. | Open Subtitles | أي صيّاد وجده في وقت مبكّر من هذا الصباح. |
Ama bir avcı.. Haftanın her günü kendisi için yemek bulabilir. | Open Subtitles | بينما الصياد يستطيع أن يجد طعامه في أي يوم من الأسبوع |
İyi bir avcı olmayabilirsiniz Doktor, ama fotoğrafçılığınız müthiş. | Open Subtitles | أنت لم تصبح صياداً ماهراً فقط يا دكتور ولكن مصوراً جيداً |
Oldukça iyi bir avcı. | Open Subtitles | إنها صيادة ماهرة جدا |
Bütün ormanda benim kadar iyi bir avcı yok. | Open Subtitles | لماذا , لأنه لا يوجد في الغابة كلها صياد في براعتي |
Ve Shere Khan senin büyüyüp silahlı bir avcı olacak ... bir erkeğe dönüşmene asla müsaade etmez. | Open Subtitles | إن شيريخان لن يتركك لكي تكبر وتصبح رجلاً فقط صياد آخر مع سلاح |
Ama karmaşık sosyal yapısıyla, seçici ve çok yetenekli bir avcı. | Open Subtitles | ولكنه ايضا صياد إنتقائي ماهر ويعيش حياة معقدة اجتماعيا |
Profesyonel bir avcı lazım. Remington'u bulacağım. Sanırım duymuşsundur onu. | Open Subtitles | احتاج الى صياد محترف لا شك فى انك سمعت ب رمنجتن |
Joey en son çayıra gittiğinde, annesi bir avcı tarafından vurulmuştu. | Open Subtitles | آخر مرة ذهب فيها جوي إلى مرعى اطلق صياد النار على امه |
Evet, çitan büyük bir avcı. | Open Subtitles | أجل، أجل، فهد الصيد خاصتك هو صياد عظيم، صح؟ |
O kadar güçlü bir avcı ki kendinden on kat ağır bir avı alt edebilir. | Open Subtitles | صيّاد قويّ جداً بحيث يمكنه اسقاط فريسة عشر مرّات وزنه. |
Ailesi bir avcı tarafından öldürülmüş, ona yemek yedirmekte zorlanıyoruz. | Open Subtitles | أبويها قتلوا بواسطه صيّاد , ومن الصعب جعلها تأكل. |
Sonra aniden ağaçların içinden bir avcı fırladı. | Open Subtitles | أووه , آه همم بعد ذلك ، خارج الأشجار كان الصياد يقفز |
Ama birisi silahımı aldı çünkü benim ne kadar iyi bir avcı olduğumu hissetmişti. | Open Subtitles | لآكن احدهم اخد سلآحي بعيداً لآنه احس كم سأكون صياداً بآرعا |
Çocuk doktoru bir avcı olabilirsin. | Open Subtitles | ليصبحتخصصكِ"صيادة\طبيبةأطفال " |
Bizi öldürmek isteyen ölümsüz bir avcı var onu ihmal edebiliriz bak. | Open Subtitles | بغض النظر عن الصيّاد الخالد الذي يحاول قتلنا. |
Ancak MCT’nin en patlayıcı uygulaması bir avcı saldırdığında kullanılır. | TED | يوظّف أهم استعمال لأنسجة الكولاجين المتغيرة عندما يُشن هجوم من حيوان مفترس. |
İçeri girdiğinde bir avcı o şapkasına tüfek doğrultacak sandım. | Open Subtitles | حين أتت، خلتُ أنّ صيّاداً سيشهر بندقيّته إلى قبّعتها. |
bir avcı olarak doğduğumdan beri içimde sürekli böyle bir enerji var. | Open Subtitles | منذ اتّقظت صيّادًا وأنا أتّسم دومًا بهذه الطاقة |
bir avcı için bu 20 saat gibi. | Open Subtitles | ، وبالنسبة لصياد فهذا يعني عشرون |
Dişi bir Kurt Örümceği. Tek başına, göçebe bir avcı. | Open Subtitles | إنها أنثى عنكبوت الذئب، صيّادة منفردة متجوّلة، |
Ve şimdi tekrar önüne gelen vampiri öldüren psikopat bir avcı için endişelenmek zorundayız. | Open Subtitles | والآن مجددًا على كلتينا القلق من الصيادة المختلّة والتي ستقتل أيّ مصّاص دماء على مرآها. |
Birini daha buldum. 18. YüzyıI'ın başlarında yaşamış bir avcı. | Open Subtitles | ها هي مبيدة أخري من أوائل القرن الثامن عشر |
- Kral başarılı bir avcı. | Open Subtitles | الملكُ صيّادٌ بارع ؟ |
İstediğini ele geçiren ve bunun için bir nedene ihtiyaç duymayan bir avcı. | Open Subtitles | المفترس الذي يأخذ ما يريد ولا حاجة الى سبب لفعل ذلك. |