ويكيبيديا

    "bir bütün olarak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ككل
        
    • عليها بالكامل
        
    Bunun anlamı, sistem aniden bir bütün olarak bir davranış sergilemeye başlar ve bu davranış, sistemin bileşenlerine bakılarak anlaşılamaz veya kestirilemez. TED هذا يعني أن النظام ككل يبدأ فجأة في إظهار سلوك لا يمكن فهمه أو التنبؤ به من خلال النظر إلى مكونات النظام.
    Sistemin bir bütün olarak işleyişi birbirinden bağımsız kurallara bakarak öngörülemez. TED إن سلوك الجهاز ككل لا يمكن توقعه من القواعد الفردية فقط.
    Bu videodaki başka bir problem, beynin hareket sırasında sert bir bütün olarak gösterilmesidir. Bu da doğru değildir. TED المشكلة الأخرى في هذا الفيديو هي أن الدماغ يظهر ككل جامد بينما يتحرك حولها، وليس ذلك بالشيء الصحيح أيضاً.
    bir bütün olarak kalması için her şeyi yap. Open Subtitles إفعل أي شيء للإبقاء عليها بالكامل.
    bir bütün olarak kalması için her şeyi yap. Open Subtitles " .إفعل أي شيء للإبقاء عليها بالكامل "
    Biz işi mükemmel yaptık, ama serbest fon endüstrisi bir bütün olarak mükemmel iş yapmadı. TED ما قمنا به مدهش، ولكن قطاع صناديق التحوط ككل لم يبلي بشكل جيد.
    Bu yalnızca Avrupa için değil, bir bütün olarak küresel ekonomi için yıkım demek. TED وسيكون ذلك كارثياً ليس فقط لأوروبا ولكن بالنسبة للإقتصاد العالمي ككل.
    Bruce, iyileştirmek için inşa etme yöntemini kullanıyordu. Sadece hasta olanlar için değil, bir bütün olarak, tüm topluluk için. TED كان بروس يستخدم طريقة البناء من أجل الشفاء، ليس من أجل اولئك المرضى فقط، بل للمجتمع ككل.
    Gelişmekte olan özellikler bir sistemin bağımsız parçalarında olmayan ancak sistemde bir bütün olarak var olan şeylerdir. TED الخواص الطارئة هي الأشياء التي لا توجد في قطع فردية في النظام، ولكنها توجد للنظام ككل.
    Benim ya da bir bütün olarak adalet sistemimiz için mümkün olamayacağını düşündüğüm bir şeyi bana tanıtan bir sınıfın öğrenme ortamıydı. TED لكن بدلاً من ذلك، كان بسبب البيئة التعليمية في صف عرّفني على شيء لم يكن متاحاً لي أو متاحاً في نظام العدالة ككل.
    Dolayisiyla binayi sadece bireyler icin veya onu kullanacak olan insanlar için yapmiyorsunuzdur, bir bütün olarak toplum için yapiyorsunuzdur. TED لذلك فأنت لا تصمم مجرد مبنى للسكان، أو للناس الذين سيقومون باستخدامه، وإنما للمجتمع ككل.
    Bu yüzden Batı'nın gerçekten sadece bir birey olarak düşünmek yerine, doğuya doğru bir adım atması ve kolektif hakkında bir bütün olarak düşünmesi gerektiğini düşünüyorum. TED لذا أعتقد أن الغرب يحتاج فعلاً للمضي خطوة نحو الشرق وأن يفكر في المصلحة العامة ككل بدلاً من التفكير فقط في نفسه كفرد.
    Bu kıssaları bir araya getirdiğinizde, sistemin bir bütün olarak ayrıntılı resmini size verir. TED وعندما تجمع كل تلك القصص معًا، تحصل على لوحة مفصلة للنظام ككل.
    Bütün bu yanlış açıları toplasanız... bir bütün olarak evde ciddi bir çarpıklık olduğu görülür. Open Subtitles إجمع كل هذه الزوايا الخاطئة و ستحصل على تشويه كبير في البيت ككل
    Ailenizi bir bütün olarak korumalısınız. Ameliyata izin vermelisiniz. Open Subtitles يجب أن تحمي عائلتك ككل يجب أن تقوم بالجراحة
    Kuantum mekaniğinin kozmolojiye, bir bütün olarak evrene uygulanması devrimciydi. Open Subtitles تطبيق فيزياء الكم على علم الكونيات، إلى الكون ككل كان ثوريا.
    Ama evreni bir bütün olarak düşünebilirsek bu bizi çok özel yapar. Open Subtitles نعيش على كوكب صغير لكننا قادرون على التأمل في الكون ككل
    Eğlenceliydi çünkü ne zaman hayatımı bir bütün olarak düşünsem, tek söyleyebileceğim iyi hissettiğim. Open Subtitles إنه أمر مضحك، فعندما أفكر في حياتي ككل لا يمكنني ألا أن أقول أنني كان شعوراً جيداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد