İşini yapmasına engel olabilecek bir bağımlılık olabilir. | Open Subtitles | إدمان قد يؤدي لتغير قدرته على أداء وظيفته. |
Bu bir bağımlılık değil, bir seçim. Ve bu dolaba saklamanız gereken bir şey değil. | Open Subtitles | إنه ليس إدمان وإنما خيار ولا داعي لإخفائه في الخزانة |
Bir dava daha, daha büyük bir zafer. Bu herhangi bir bağımlılık gibi. | Open Subtitles | ،قضية أخري، فوز أكبر إنه إدمان مثل أي شيء |
Biliyor musun, hakkında konuşmayı sevmem ama yıllar önce ben de bir bağımlılık yenmiştim. | Open Subtitles | كما تعلمين، أنا لا أحب الحديث عن هذا، ولكن منذ سنوات عديدة، أنا بنفسي تغلبت على الإدمان |
Bir bağımlılığı yenmenin en kolay yolu yerine başka bir bağımlılık koymaktır. | Open Subtitles | ... أسهل طريقة للتغلب على الإدمان هو أستبداله بإدمان آخر |
Artık yeni bir sayfa açtım çünkü yeni bir bağımlılık yarattı bende. | Open Subtitles | ،جذرية أشعر وكأنني تحت إدمان جديد تدحرج من هنا |
Ve şu anda gıdanın dönüştüğü şey, düşük oranda bir bağımlılık. | Open Subtitles | و أضفنا أيضاً حفنة من الملح إلى طعامنا، و مالذي أصبح عليه الطعام الآن لقد أصبح إدمان متدني الجودة. |
Ama küçük bir bağımlılık morfin bağımlılığıyla aynı şey değildir. | Open Subtitles | لكنها مسببة قليلاً، ليس كحدة إدمان المورفين |
Hayır... 15 gün önce onları formüle ettim. Herhangi bir bağımlılık için 21 gerekiyor. Bu tüm uyuşturucu bağımlıların söylediği şey. | Open Subtitles | لقد وضعتها من 15 يوم أي إدمان يستغرق 21 يوم هذا مايقوله جميع الحشاشون |
Bayan Griffin, yardımcı olamam. Bu bir bağımlılık. | Open Subtitles | آنسة قريفين، لا أستطيع فعل هذا إنه إدمان |
Romantik aşkın bağımlılık yaptığı çıkardığım başka bir sonuç. İşler yolundayken harika bir bağımlılık, işler kötüyken ise korkunç bir bağımlılık. | TED | انا أيضا اعتقد بأن الحب الرومانسي هو إدمان: إدمان رائع تماما عندما تسير الامور على ما يرام، وإدمان مروع تماما انه عندما تسوء الامور. |
Bir sürü kız arkadaşıyla sevişmek için evine fazladan bir "bağımlılık" çıkmıştı. | Open Subtitles | قام ببناء "إدمان" في منزله لممارسة الجنس مع صديقاته العديدات. |
Niçin kesinlikle bir bağımlılık? Tadı nasıl? | Open Subtitles | لماذا إدمان تام ومطلق؟ |
Bu bir bağımlılık diğerleri gibi. | Open Subtitles | هذا إدمان كأيَّ إدمان آخر |
Seni köleleştiren bir bağımlılık. | Open Subtitles | هذا إدمان يستعبدكَ |
(Ses) Kadın 3: Twitter uygulamasını silmek çok üzücüydü ve Twitter'da geçirdiğim son bir yılda ona karşı bir bağımlılık geliştirdiğimi hissettim ve bu "Sıkkın ve Zeki" mücadelesi bunu fark etmemi sağladı. | TED | (صوت امرأة): حذف تطبيق تويتر كان أمرًا حزينًا للغاية وشعرت أني قد أكون وقعت في إدمان تويتر خلال تواجدي فيه السنة الماضية وهذا التحدي (ضجر ومميز) جعلني أفهم ذلك واستوعبه |
bir bağımlılık. | Open Subtitles | إنّها إدمان |