"bir babaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لأب
• أباً
• على أب
• إلى أب
• إلى والد
• أب مثل
• أبًا
• بوالد

Evet. bir kere olsun, iyi bir babaya dönüşsen olmaz mı?
أجل ، ألا يمكنك أن تتحول لأب صالح لمرة واحدة؟

Çocukların, top oynayacakları kızlar hakkında konuşacakları bir babaya ihtiyacı var.
الفتي يحتاج لأب شخص ليلعب معه و يحدثه عن الفتيات

Erkekçe bir yardıma ihtiyacın olabileceğini düşündüm, bu saçmalığı durdurmanı sağlayacak bir babaya.
اعتقدت أنك بحاجة إلى تأثير رجولي تحتاج أباً يجعلك تتوقّف عن هذا الهراء

Çünkü, ben sana bir babaya sahip olmanın ne kadar iyi bir şey olduğunu göstereceğim ve sen de bana baba olmanın ne harika bir şey olduğunu göstereceksin.
لإني سأريك كم هو رائع أن تحظى بأب و أنت ستريني كم هو رائع أن تكون أباً

Eğer annem yeni birini bulamazsa, Nasıl yeni bir babaya sahip olabilirim?
كيف لي أن احصل على أب جديد إن لم تجد أمي شحصاً؟

Tanrı biliyor ya, şu anda iyi bir babaya ihtiyaçları var.
إنهم فى حاجة إلى أب ثابت فى هذه المرحلة من حياتهم

Diyeceğim o ki bugün hiç tanımadığın bir babaya karşılık beklemeden yardım ettin de neredeyse evleneceğin kadına mı yardım etmek istemiyorsun?
أقصد اليوم في المستشفى وصلت إلى والد لم تلتقي به

Benim gibi öksüz piçler için seninki gibi bir babaya bile sahip olmak harika olurdu, sikik.
من أجل الأوغاد اليتامى مثلى. حتى وجود أب مثل ذلك سيكون رائعاً. أيها المغفل.

Kayıp bir babaya göre fedakarlığın etkileyici.
مقارنة بكونك أبًا غائبًا، فإن إخلاصك مبهر.

Inghean böyle sorumluluk sahibi bir babaya sahip olduğu için ne kadar da şanslı.
وحينها بوسعنا أن نعتبر أنفسنا محظوظين لأننا نحظى بوالد جدير بالثقة مثلك

Her çocuğun bir babaya ihtiyacı olduğunu biliyordu. Hayal ya da gerçek.
كانت تعلم بأن كل طفل يحتاج لأب حقيقي أو تخيلي

Annenin hikâyeler uydurmasının sebebi, senin bir babaya ihtiyacın olduğunu bilmesiydi.
أمك اختلقت كل هذه الروايات لأنها كانت تعلم بأنك كنت تحتاج لأب

Benimde, bana hergün sevgiyle banyo yaptıran, bana evde otur diyen kısır bir yalancıdan çok gerçek bir babaya ihtiyacım vardı!
ربما أحتجت لأب بدلاً من أب البقاء بالبيت الذي غمرني بالحب في كل يوم من حياتي ذلك الكاذب عديم النطاف

Bebeğin bir babaya ihtiyacı olduğunu biliyorum ama böylesine değil.
أعلم أن الطفل يحتاج لأب لكن ليس أباً كهذا

Senin bir babaya ihtiyacın vardı, Benimde bir böbreğe, Ve işte bütün olan buydu.
كنت تحتاج أباً و كنت أنا أحتاج كلية، و هذا ما حدث

Senin bir babaya ihtiyacın vardı, benim de bir böbreğe. Ve bu da gerçekleşti.
كنت تحتاج أباً و كنت أنا أحتاج كلية، و هذا ما حدث

Böyle bir babaya sahip olmak kolay değil.
ليس من السهل الحصول على أب كهذا

Onun gibi bir babaya sahip olmak nasıldır bilemezsin.
لا تعرف كيف يبدو الحصول على أب مثله

Aslında, sen daha yaşlısın, yine de lise öğrencisini bir babaya çevirmişsin.
حسنا , أنت أكبر بكثير من أن تصادقي طالب ثانوي و تحوليه إلى أب

Çocuğun bir babaya ihtiyacı var. Senin her zaman dediğin gibi.
الابن يحتاج إلى أب, هذا ما كنت تقوله دائماً.

Ama erkeklerden vazgeçme. Bart, Linda ve diğerinin bir babaya ihtiyacı var."
ولكن لا تيأسي من الرجال ، (بارت) ،(ليندا) والأخرى الصغيرة بحاجة إلى والد

Böyle bir babaya çocuk yapmak adil olur mu?
هل من العدل أن يكون للطفل أب مثل هذا؟

Bugün yapacağımız şey için, bir babaya ihtiyacın olacak.
من أجل عملنا اليوم، ستحتاج أبًا.

Merakını cesaretlendirip besleyen, ona en iyi bilim ekipmanlarını alan ve hatta Güney Yarımküre'deki yıldızları ilk kez doğru bir biçimde haritalandırmak için çıktığı seferi finanse eden bir babaya sahip olduğu için çok şanslıydı.
لقد كان محظوظاً بوالد يشجع وينمي فضوله ويشتري له أفضل الأدوات العلمية حتى أنه مول رحلاته الإستكشافية