Pekala, Leo, seveceğiniz birşey bulup bulamayacağımıza Bir bakalım. Beni takip edin. | Open Subtitles | حسناً يا ليو دعنا نرى إذا ممكن أن نجد لك شيئاً يعجبك |
Seni onunla gezdiremem, çünkü bisikleti bile zor sürüyorum. Ama ne yapabiliriz Bir bakalım.'' | TED | أنا لا يمكنني أن آخذك في جولة عليها لأنني بالكاد أستطيع قيادة دراجة هوائية، ولكن دعنا نرى ما يمكننا القيام به. |
Oh pekala, hayat hep böyledir. İşte, Bir bakalım. | Open Subtitles | أوه حسناً, الحياة هي هكذا دائماً دعني أرى هذا |
Bunlara bir bakalım: Somut olmalı. | TED | دعونا نلقي نظرة عن قرب عليها: يجب أن يكون ملموساً. |
Kalbin çalışması için gerekli olan temel şartlardan sadece bir tanesinin bile ne kadar etkili olduğuna Bir bakalım. | TED | دعونا نرى درجة قوة واحدة فقط من هذه المبادئ. |
Ama 30 kadar vardır şu an sanırım. Bir bakalım... | Open Subtitles | و لكن لابد ان هناك حوالى 30 منهم دعينا نرى |
Pekâlâ. Kız kardeşiniz gibi akıllı olacak mısınız Bir bakalım. | Open Subtitles | حسنٌ، لنرَ إذا كان هذا المصل سيجعلكِ ذكية كما أختك |
Ve kanıt bulmak için elimizde ne var Bir bakalım. | Open Subtitles | و الآن دعنا نرى ماذا لدينا لنثبت صحة ذلك |
Önce işe yarıyor mu Bir bakalım, sonra büyük bir şey için söylersin. | Open Subtitles | دعنا نرى إن كان هذا سينجح. عندها سوف تقوم بالترنيم لشيء أكبر من هذا. |
Bir bakalım bu sabah ay yüzlü kütüphane asistanı ne gizlemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | دعنا نرى مساعد أمين المكتبة ذو الوجه القمري ما الذي كان يحاول إخفاؤه هذا الصباح ؟ |
Pekala. Şartlarda anlaşıp anlaşamadığımıza Bir bakalım. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نرى إذا كنا موافقين على الشروط |
-O Teal'c olduğu için. -Tamam, şunu doğru anlamış mıyım Bir bakalım. | Open Subtitles | لأنه تيلك لا بأس دعني أرى إذا كنت رتبت ذلك |
Sen bunu biliyorsundur. Bu konuda daha tecrübelisin. O zaman Bir bakalım. | Open Subtitles | أنت علمت ذلك لقد على طول هنا لذلك دعني أرى |
Elimden çıkarmak adına, Sizin için ne yapabilirim Bir bakalım. | Open Subtitles | دعني أرى ماذا يمكنني أن أفعل لأحدق به بحرية |
Akademik olarak en iyi performansı sergileyene bir bakalım: Çin'in Şangay bölgesi. | TED | دعونا نلقي نظرة على أفضل الأكاديميات أداءً: إقليم شانغهاي بالصين. |
Tembel hayvan, zürafa, fil, yılan. Evet, elimizde ne varmış Bir bakalım. | TED | كسلان، زرافة، فيل، ثعبان. حسنا، دعونا نرى ما حصلنا عليه. |
Bir bakalım. Belli ki çocuk yakışıklıymış. Ve güzellik kızları cezp eder. | Open Subtitles | دعينا نرى , هو شاب جميل المظهر بشكل واضح والفتيات تنجذب للجمال. |
Ortak tanıdıkları profesör, danışman veya Y.A.- yerleştirme danışmanı- var mı Bir bakalım. | Open Subtitles | لنرَ ما إذا كانوا يشتركون في أي أستاذ أو مرشد أو مستشار مقيم |
Şimdi Bir bakalım, Feminoloji mi yoksa Cebiriye mi alsam? | Open Subtitles | لنر ، هل أتخصص في الكيمياء للنساء أم الجبر للفتيات؟ |
Dünyada, bugün en geniş kullanıma sahip iletişim şekli olan, e-posta’ya Bir bakalım. | TED | لنلق نظرة على نموذج يستخدم للاتصال على نحو واسع اليوم في أنحاء العالم: وهو البريد الالكتروني. |
Neler alabileceğine Bir bakalım. Çabuk olun ki bir an önce buradan gidelim. | Open Subtitles | .لنري مايستطيع ان يتاجر به لننجز هذا بسرعة ثم نخرج من هنا |
Bir bakalım. O zaman dünyayı durdurduk. Bunların hepsi, mevcut olan | TED | فلنرى. لقد أوقفنا العالم. هذه هي إحصائيات الأمم المتحدة |
Pekala, gidip Bir bakalım. Sizden bunu yapmamanızı isteyecektim bay Marlowe. | Open Subtitles | حسنا, دعنا نلقى نظرة عليه ثق بى,لا تذهب لمنزل الشاطئ |
Hadi gidip 75 milyonluk kolyenin nasıl olduğuna Bir bakalım. | Open Subtitles | دعنا نذهب ونرى كيف يبدو شكل قلادة بسعر 75 مليون |
Aslında dönüp menisküse hızlıca Bir bakalım. | TED | لِمَ لا نذهب ونلقي نظرة سريعة على الغضروف المفصلي. |
Bir bakalım eğer o görüntüyü geri getirebilirsem. | Open Subtitles | دعنى أرى اذا كان باستطاعتى إسترجاع تلك الصوره |
İyi bir adam bunlara dokunmak için eldiven giyer. Bir bakalım. | Open Subtitles | الرجل المحترم بحاجة إلى قفازات كي يلمس هذه الأشياء لنلقِ نظرة |