Şehrin güneyinde, evsizlere ait bir barınakta, gönüllü bakıcıydım. | Open Subtitles | تطوعت في ملجأ للأيتام ربما أنا سنبقى هناك لفترة من الوقت. |
Yakalandığı kanser onu canlı canlı tüketti ve bir barınakta kimsesiz biri olarak can verdi. | Open Subtitles | هاجمها السرطان وماتت وحيدة , في ملجأ, من دون صديق في العالم. |
Michael Sobek, 34 yaşında, civarda bir barınakta gönüllü. | Open Subtitles | مايكل سوبيك, 34, متطوع في ملجأ قريب من هنا |
Bir cins köpek seçtim bile, onu bir barınakta buldum, onu sabah alırız. | Open Subtitles | اخترت بالفعل نوعه وجدته في مأوى , سنصحبه صباح الغد |
- ...bir barınakta çalışmam hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | في مأوى المتشردين لمساعدة الأطفال الذي في خطر؟ ماذا؟ |
Onunla Kölelere Özgürlük örgütünün kölelik kurbanlarını tedavi ettiği bir barınakta karşılaştım. | TED | التقيت به في ملجأ حيث تقوم فيه منظمة "حرروا العبيد" بتأهيل ضحايا الرِّق. |
bir barınakta yaşamak ise anormal. | TED | ومن غير الطبيعي أن تعيش في ملجأ |
Sık sık Çin mahallesindeki bir barınakta görülmüş. | Open Subtitles | ظهور متكرر في ملجأ الحي الصيني |
Alan'ın dediğine göre başıboş hayvanların.. ..yaşadığı bir barınakta çalışıyormuşsun. | Open Subtitles | (آلان)، أخبرني أنّكِ تعلمين في ملجأ لحماية الحيوانات الضّالة. |
Aşırı doz uyuşturucudan, Tulsa'daki bir barınakta ölmüş. | Open Subtitles | "ماتت في ملجأ في (تولسا)" "بجرعة زائدة من المخدرات" |
bir barınakta mı kalacaksın? | Open Subtitles | سوف أبقى مع... في ملجأ ؟ |
bir barınakta kalan ve okuldan sonra gelen arkadaşımız James'in, sınıf düzeyinde okumadığını biliyoruz ve muhtemelen sınıf düzeyinde hiç okumadı. | TED | نحن نعلم أن صديقنا جيمس، الذي يأتي للمكتبة بعد المدرسة ويقيم في مأوى محلي، لا يقرأ على المستوى التعليمي المطلوب وربما لم يقرأ أبدًا على المستوى التعليمي. |
Yani, Iris'i bir barınakta gördük ve ikimiz de onun gerçekten çok... | Open Subtitles | ما اعنيه , لقد رأينا "ايريس"في مأوى ...وكلانا اعتقد بأنها كانت حقاً |
Ve onu kötü bir barınakta bulamaz mı? | Open Subtitles | ومن ثم يجدها في مأوى قذر ؟ |