Belki de bir barakada kalacağım. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ إذا كنت سأعيشع فى في كوخ أَو ماذا. |
Süper olacak. Travis'in işi yok, arkadaşı yok ve bir barakada yaşıyor. | Open Subtitles | ليس لدى (ترافيس) عمل، و لا أصدقاء، و يُقيم في كوخ. |
Ned, bir aralar insanın maruz kalabileceği en kötü şeyin su ve elektriğin olmadığı bir barakada yaşamak olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | (نيد) كان هناك وقت فكرت فيه أن العيش في كوخ بلا كهرباء أو ماء جاري كان أقل شيء يتعرض له أي شخص |
Ayrıca çatıdaki bir barakada yaşadığın için tuhaf alışkanlıkların da var. | Open Subtitles | ولديك بالفعل طبع غريب لأنكَ تعيش في سقيفة غريبة على السطح |
Okuldaki ilk senemin sonunda, o yılın yazında,... ....birkaç sinekkuşu buldum. Evimin yakınlarındaki bir barakada sıkışmışlardı. | TED | في نهاية سَنَتِي الأولى في المدرسة, في صيف ذلك العام , اكتشفت زوجي طائر الطنّان مُسِكَا في سقيفة بالقرب من منزلي. |
Paraları paylaşıncaya kendi yerinin arkasındaki bir barakada saklıyordu | Open Subtitles | احتفظ به في سقيفة خلف بيته الى ان نتقاسمه |
- Evet, pis bir barakada yaşardın! | Open Subtitles | - أنا أقول، في كوخ! |
Şafak vaktinden beri trendeyiz ve bir barakada üstümüzü değiştik. | Open Subtitles | لقد كُنا على متن القطار منذ الفجر وكان علينا تغيير ملابسنا في سقيفة |