Botların kirli. bir bayanın botlarında pislik olmasını pek uygun bulmuyorum. | Open Subtitles | لا أجده ملائما بالنسبة لسيدة أن تقوم بتلميع جزمتها |
Buralar bir bayanın gezmesi için tehlikelidir. | Open Subtitles | ليس هذا مكاناً مناسباً لسيدة لتسير بمفردها |
Küçük yaşlı bir bayanın üç Çinli gangsteri vurduktan sonra bir tüfekle Kevin Chang'in kafatasını oyduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقد بعض الشيء ان سيدة عجوز قامت بأرداء ثلاث من رجال العصابات الصينية ومن ثم سقط كيفين تشانغ على جمجمته بواسطة بندقية |
Yaşlı bir bayanın yaptığını söylüyordu. | Open Subtitles | قال ان سيدة مسنة فعلت ذلك. |
Ama ne olduğunu soracağım çünkü genç bir bayanın ve üç çocuğun, hayatlarına devam edebilmeleri için bu sorunun cevabını bilmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | ...و لكنّي سأسألكِ ماذا حدث؟ ، لأن هناك سيدة شابة و ثلاثة أطفال يريدون أن يعرفوا |
Caleb, kızıl saçlı bir bayanın onu ziyaret ettiğini söyledi. | Open Subtitles | كاليب) قال أن هناك سيدة لطيفة بشعر) أحمر قامت بزيارته |
Ama ne zaman bir bayanın karşısında olsam parmaklarım donuyor, beynim kapanıyor. | Open Subtitles | ولكن كلما I أبوس]؛ م في وجود سيدة... ... أصابعي تتحول إلى الإبهام، ذهني ينطفىء. |
Bu arada, Nick bir daha sefere bir bayanın kapısını açmayı unutma. | Open Subtitles | ، ونيك... ... فيالمرةالقادمة إفتح الباب لسيدة. |
Düşün, bir bayanın parmaklarını emiyorsun... | Open Subtitles | تخيل أنك تمص الاصبع الأصغر لسيدة أو... |
bir bayanın mutlaka bir işi vardır. | Open Subtitles | - أيضا يجب أن يكون لسيدة الوقت. |
Şimdiyse, güzel bir bayanın takımını giyiyorum. | Open Subtitles | والأن أرتدي بدلة لسيدة جميلة |
Hayatımda özel bir bayanın öyle bir yeri var ki, | Open Subtitles | هناك سيدة مميزة في حياتي |