Basketbol hakkında bildiğim herşeyi, bir bayandan öğrendim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن كرة السلّة تعلمته من إمرأة |
Basketbol hakkında bildiğim herşeyi, bir bayandan öğrendim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن كرة السلّة تعلمته من إمرأة |
Yok, sadece bu sözleri bir bayandan pek sık duymuyorum da. | Open Subtitles | كلا، فلم أعتد سماع هذه الكلمات من إمرأة |
Bu konuşmayı yapmak birkaç gün önce aklıma geldi ve bir bayandan bir e-posta aldım, gelen e-postayı okumak isterim. | TED | خطر لي هذا الحديث قبل عدة أيام ، بعدما وصلني بريد إلكتروني من سيدة أرغب في قراءة رسالتها لكم |
Hâl böyle iken, 2013 yılı yazında Surina Rajan adında pırlanta gibi bir bayandan bir telefon geldi. | TED | إذا وبخلفية كهذه تلقيت اتصالاً في صيف 2013 من سيدة رائعة جدًّا تُدعى سورينا راجان. |
Dükkan sahibi, öğlen bir bayandan aldığını söyledi fotoğrafını görünce de, Carly Beck olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | صاحب المتجر قال انه ابتاعها من سيدة في الظهيرة , وأكد انها كارلي بيك من الصورة |
Hayır, bu sefer acı çeken genç bir bayandan. | Open Subtitles | لا. هذا من إمرأة صغيرة وهي في ألم شديد |
Sosyal Servis'te çalışan bir bayandan çağrı aldım, tamam mı? | Open Subtitles | لقد تلقيت مكالمة من سيدة تعمل في قسم الخدمات الاجتماعية، حسنًا؟ |
Sanki özel bir bayandan telefon bekliyormuş gibi merhaba dedin! | Open Subtitles | ... قلت مرحباً و كأنك تنتظر اتصال من سيدة خاصة ... |
Bugün Teksaslı bir bayandan telgraf aldım. | Open Subtitles | تلقيت اليوم برقية من سيدة من (تكساس) أتعرفين ماذا قالت؟ |