Birkaç gün içinde saf sevginle saracağın güzel bir bebeğin olacak. | Open Subtitles | وفي ايام قليلة سيكون لديك طفل جميل تغمريه بكل حبك بدون مقابل |
En azından seni iyileştirebilen bir bebeğin var. | Open Subtitles | مهلاً على الأقل أنت لديك طفل يمكن أن يشفيكي |
Aşk bir bebeğin beşiğini aydınlatan sabah ve akşam yıldızıdır. | Open Subtitles | الحب هو الصباح ونجمة المساء التي تضيء على مهد الطفل |
bir bebeğin ne olacağı belli değildir. Sonu bir fiyasko olabilir. | Open Subtitles | مع طفل رضيع ، لا تدري أبداً ماذا سيكون ، يمكن أن يكون فاشلاً |
Ben yavaşça onun hayatını alırken O bir bebeğin annesi için ağladığı gibi senin için ağlıyordu. | Open Subtitles | لقد طلبت مثل طفل صغير يبكي لأمه عندما أطفئت حياتها ببطئ |
Sadece benim beynimde var olan fantezi kadınımdan doğacak bir bebeğin babasıyım. | Open Subtitles | أنا والد لطفلة ستٌنجب لى من إمرأة خيالية .ما أراه تهيئات برأسى |
3 aylık bir bebeğin zekasına sahip bir sebze. | TED | نبات، قدرتي العقلية كما طفل في عمر الثلاثة أشهر |
Bakacağın bir bebeğin olacağı gerçeğinden bahsetmek bile istemiyorum. Donna, ne yapacaım ben? | Open Subtitles | بدون ذكر حقيقة أنّ لديك طفل لتعتني بهِ. |
Hoşlanıyor olabilirsin ama ondan hamile kalıyorsun ve kıçın kazan gibi oluyor ve Billy Lavatino'dan bir bebeğin oluyor Yağlarımızı Eritelim programının bağımlısı oluyorsun küçük sürtük. | Open Subtitles | ربما سيروقكِ ذلك.. و لكن سينتهي بك الأمر و أنتِ حامل و لديكِ وركين مثل سائقو الشاحنات "و لديك طفل من "بيلي لافيتينو |
Üzgünüm, Shane. O hükümetin malıdır. Ayrıca daha yeni bir bebeğin oldu. | Open Subtitles | - اسف "شاين" , انه ملكية الدولة الان كما انه لديك طفل جديد , كيف ستتحمل هذا العبء؟ |
bir bebeğin ihtiyacı olabilecek her şey bu arabanın içinde. | Open Subtitles | أظننا اشترينا كل شيء، هذا كل ما يحتاج إليه الطفل |
Bu bebeğin düşünüyor olabileceği şey aklından geçiyor olabilecek şey başka bir bebeğin aklından ne geçtiğini anlamaya çalışmak. | TED | أحد الأشياء التي ربما يفكر بها هذا الطفل، والتي ربما تشغل ذهنه، هو محاولة تخمين مالذي يجري في عقل ذلك الطفل الآخر. |
Ve aslında, bir bebeğin beyni gezegen üzerindeki en güçlü öğrenim bilgisayarı gibi görünüyor. | TED | وفي الحقيقة، فإن عقل الطفل يبدو أنه أقوى حاسوب متعلم على كوكبنا. |
El Salvador'da doğan bir bebeğin hayatta kalma şansı Detroit'te doğan bir çocuğun şansından fazla. | Open Subtitles | أي طفل رضيع ولد في السلفادور له فرصة أفضل في البقاء من طفل ولد في ديترويت |
Yeni doğmuş bir bebeğin bakımını yapmanız için sizinle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | اريد التحدث معك اذا كان ليك اهتمامات بتينى طفل رضيع |
bir bebeğin işini bitiriyor olmak dolayı kendimi kötü hissediyorum komutanım. | Open Subtitles | يا رئيس ، اشعر بالاستياء من فكرة قتل طفل صغير |
Bu kaltaklar burada kıçı açık duruyor çünkü elbiselerini bu şeyi yapmada kullandık az önce canlı canlı bir bebeğin yenmesini izlemem de cabası ve orada durmuş bana bunu denemek istemediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | كهذه الساقطة تقف هنا من دون ملابس وهذا لنستخدم ملابسهم للقيام بذلك الامر وليس لأرى طفل صغير يتم التهامه حيا |
Az önce 11 aylık bir bebeğin parçalanmış vajinasını gördüm sonra da annesini... | Open Subtitles | رأيت لتوي مهبلا مشقوقا لطفلة في الحادية عشرة من عمرها ثم رأيت أمها، |
- bir bebeğin karnına vurmak istiyorum. | Open Subtitles | لطالما أردت أن أضرب طفل في معدته لا يمكنك ضرب هذا الطفل |
Anasefalik bir bebeğin beyin ölümünü nasıl ilan edeceksiniz? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعلن حتى وفاة الدماغ في طفل منعدم الدماغ؟ |
"bir bebeğin beşiğine benzermiş | Open Subtitles | والحذاء الخشبى |
Geçen gece, bir bebeğin saçımı yediğini gördüm. | Open Subtitles | الليلة الماضية, حلمت بأن هناك طفل أكل شعري |