| bir benzin istasyonunda normal bir şehir doğumuydu. | Open Subtitles | لقد ولدت طبيعياً في مدينة وبالتحديد في محطة بنزين |
| Ben 11 yaşımdayken bir benzin istasyonunda öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتلت في محطة بنزين عندما كان عمري 11. |
| Bu kadar çok biliyorsan nasıl oluyor da bir benzin istasyonunda çalışıyorsun? | Open Subtitles | اذا كنت تعرف كثيراً فلماذا تعمل في محطة للوقود ؟ |
| Yemekten çıkıp evinize dönerken bir benzin istasyonunda durmuşsunuz. | Open Subtitles | توقفت في محطة للوقود في طريقك للمنزل بعد تناول العشاء |
| Santa Barbara, Kaliforniya'nın kenar mahallelerinde bir benzin istasyonunda çalışıyordum. | TED | كنت أعمل وقتها في محطة وقود في أطراف سانتا باربرا بولاية كاليفورنا. |
| Dün gece bir benzin istasyonunda bir kasiyer öldürülmüs. | Open Subtitles | موظف صندوق أطلق النار عليه البارحة و مات في محطة وقود في البلدة و اسمعوا هذا |
| Ve Toby birkaç gün önce eyaletlerarası yolda bir benzin istasyonunda görülmüş. | Open Subtitles | وتمت مشاهدة(توبي) في محطة بنزين خارج بين الولايات منذ أيام مضت |
| Sonra kendini bir benzin istasyonunda tuvalete kapadın ve Keith'in usturasını çıkartıp bütün saçlarını tıraş ettin. | Open Subtitles | وبعد ذلك أغلقتي على نفسك حمام في محطة بنزين وأخرجتي شفرة(كيث) |
| Şüpheli, Papaz Glen Davis arabası Tennessee sınırı yakınındaki bir benzin istasyonunda bulundu. | Open Subtitles | -المتهم، الكاهن (جلين دافيس )... سيارته ظهرت في محطة بنزين قرابة حدود ولاية (تينيسي). |
| bir benzin istasyonunda 6 kişi vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | تعرض 6 اشخاص لاطلاق نار قاتل في محطة للوقود |
| Colorado Springs'deki bir benzin istasyonunda çekilmiş. | Open Subtitles | لقد التقطت هذا في محطة للوقود بالقرب من كولورادو سبرينغز. |
| şomas'ın babasını Peekskill yakınlarında bir benzin istasyonunda çalışırken gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها شاهدت والد (توماس)0 يعمل في محطة للوقود خارج (بيكسكل)0 |
| - Ajan Lasseter'la birlikte Chestnut Sokağı yakınlarında bir benzin istasyonunda görülmüşler. | Open Subtitles | لقد تم رؤيتهما في محطة للوقود (بالقرب من شارع (تشيستر |
| Başka bir benzin istasyonunda karşınızdayız. | Open Subtitles | يمكنك الانضمام لنا في محطة وقود آخر. |
| İlk harcama Newport Beach'te yaptırılan maniküre ait, diğeri de iki dakika sonra Utah'ta bir benzin istasyonunda yapılmış. | Open Subtitles | أحدهما لشراء "طلاء أظافر" في (شاطئ نيوبورت) و الأخرى في محطة وقود في (يوتاه) خلال حوالي دقيقتين بعدها |
| Cinayet gecesi arabanız burası ile Stansbury'lerin evi arasındaki bir benzin istasyonunda görüldü. | Open Subtitles | تم رؤية سيارتكِ في محطة وقود بين منزل أل (ستانزبيري) و هنا في ليلة الجريمة. |
| Ken kredi kartını Tacoma'daki bir benzin istasyonunda kullanmış. | Open Subtitles | إستخدم (كين) بطاقة ائتمانه في محطة وقود في (تاكوما) ا |