ويكيبيديا

    "bir bileşen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عنصر
        
    • وهو مركب
        
    Potasyum klorid, buzlanmayı önleyicinin içindeki bir bileşen mor renkte yanar. Open Subtitles كلوريد البوتاسيوم، عنصر في مُزيل الجليد، يُعطي اللون الأرجواني عند الإحتراق.
    Ve son bir şey daha: Henüz bahsetmediğim sürü gibi çalışması gereken bir bileşen daha var. TED والأمر الأخير: هناك عنصر آخر يتطلبه العمل بطريقة السرب لم أشر إليه بعد.
    Çok çalışmaları için teşvik etmemiz ve başarısızlığın başarı için gerekli bir bileşen olduğunu anlamalarına yardım etmemiz gerekiyor, aynı şekilde sebatın da. TED نحتاج لتشجيعهم على العمل الجاد ومساعدتهم على فهم أن الفشل هو عنصر ضروري للنجاح، كما هو المثابرة.
    Yüksek sıcaklıklarda ısıyı dağıtabilen teorik bir bileşen. Open Subtitles وهو مركب نظري قادر على تشتيت الحرارة في درجات حرارة عالية.
    Kararlı ve gerekli bir bileşen. Open Subtitles وهو مركب ضروري مستقر.
    Sonra ne ortaya çıkarabilirim diye düşündüğümde başka bir bileşen düşünülmesi gerekir dedim. her ne zaman tabiat hakkında düşünseniz, temel olarak bu genetik evrim içinde umumi biçimin keşfidir. TED لذا ، ما فكرت أن أطرحه هو عنصر آخر لا بد من التفكير فيه كلما كنتم تفكرون في الطبيعة ، وهذا في الأساس هو اختراع شكل عام في التطور الجيني.
    Ayrıca oldukça eminim ki optik sinirlerin çapraz birleşme noktası aynı tarafa ait zayıf bir bileşen nedeniyle oldukça kötüleşmiş. Open Subtitles و هذا يسبب تلفا في المخ و أنا متأكد أيضا أنها قد أفسدت الرؤية عنده و هي عنصر أساسي
    Gün ışığını yenmen için kanın gerekli bir bileşen. Open Subtitles دمائك عنصر مهم للغاية إن كنت تنوي هزيمة ضوء النهار
    Sanırım giysinin üzerindeki kaynak hamlacına elektriksel bir bileşen ekleyip onu bir plazma testeresine çevirebilirim. Open Subtitles نحن لن نجعل البدلات تطير عن الأرض أعتقد بأنني أستطيع أن أضيف عنصر كهربائي إلى شعلة اللحام على بدلتك
    Tüm bunların yerli yerinde olduğundan emin oluyoruz, çünkü eğer olmazsa, bu kamu güvenliği ortak çalışması için çok önemli bir bileşen. TED نتأكدُ من أن كل تلك الأشياء متوافرة، لأنه من دونها... إنها عنصر حاسم بالنسبة إلى الإنتاج المشترك للسلامة العامة
    Fakat asıl ilginç olan, alt seviye bir bileşen, omurilik ve vücut birlikte hareket probleminin büyük bir bölümünü zaten çözer. TED الشيء المثير للإهتمام هو المدى الذي أحدثه عنصر منخفض المستوى وهو الحبل الشوكي، مع الجسد، يمكن أن يحل جزء كبيرا من مشكلة الحركة.
    Çevresel bir bileşen var. TED هناك عنصر بيئي
    Eksik olan tek bir bileşen var. Open Subtitles هناك عنصر واحد مفقود فحسب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد