Baya bir borç var. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الديون. |
Steven'ı içinde Owen Downey'nin tıbbi faturaları da olan bir borç destesi hakkında uyardığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنك نبهت (ستيفن) على رزمة من الديون والتي تضمنت فواتير (أوين دواني) الطبية |
- Boktan bir borç kazığı! | Open Subtitles | -كومة من الديون! |
Ama bana kalırsa hala ödemem gereken bir borç var. | Open Subtitles | علي حسب ما أعتقد في رقبتي دين علي أن أسدده |
River Creek Bankası bana yeni koşullar sunamadığı için ipoteğim tahsil edilemeyen bir borç hâline geldi ve ben şimdi bunu tekrar size devrediyorum. | Open Subtitles | بما أن البنك لا يمكنه أن يمنحني شروط جديدة فأنا في وضع دين معدوم وأنقل العقار إليكِ |
Burada Sainte Marina'da bazen bir aile parçalanır bir evlilik kötü gider, bir borç ödenmez küçük bir savaş başlar. | Open Subtitles | هنا في سانت مارينا في بعض الاوقات تقوم العائلة بالإنفصال زواج يسوء امره دين لايتسدد |
Olası bir hükümet krizinin önüne geçecek bir borç azaltma anlaşması hazırlıyorlar. | Open Subtitles | وهم يَتوسّطونَ لصفقة تخفيضِ دين والذي سيتم تفادي اسقاط حكومي. |
Ve sizin ölümsüzlüğünüz.. ..benden size bir hediye. Karşılığını asla veremeyeceğiniz bir borç. | Open Subtitles | وخلودكم هبة منّي، وهو دين لن يمكنكم ردّه أبدًا. |