| Quinn Perkins bir cinayetin görgü tanığıdır. | Open Subtitles | أما كوين بيركنز فهي شاهدة أساسية على جريمة قتل |
| Başkanın güvenlik danışmanının katili olduğu bir cinayetin tanığını kaçırdığını düşündüren bir beyin yıkama operasyonu geçirdim. | Open Subtitles | تم إجراء غسيل دماغ لي كي أعتقد أن مُستشارة الرئيس للأمن الوطني قامت بإختطاف شاهدة عيان على جريمة قتل قامت هي بإرتكابها |
| Bu kadın bir cinayetin görgü tanığı. | Open Subtitles | هذه المرأة شاهدة عيان على جريمة قتل |
| Damon, Eğer bir cinayetin kaderini belirleyeceğini düşünüyorsan sana iyi haberlerim var, talih çukurunun dibine düşmüşsün. | Open Subtitles | (دايمُن)، إذا خلت أن قتل آخر سيحسم مصيرك، فلديّ نبأ لك |
| Damon, Eğer bir cinayetin kaderini belirleyeceğini düşünüyorsan sana iyi haberlerim var, talih çukurunun dibine düşmüşsün. | Open Subtitles | (دايمُن)، إذا خلت أن قتل آخر سيحسم مصيرك، فلديّ نبأ لك |
| Oğlunuz, bir cinayetin tanığı. | Open Subtitles | يعد ولدك الآن شاهداً على جريمة قتل |
| bir cinayetin görgü tanığı olarak aranıyorsun. | Open Subtitles | أنت مطلوب كشاهد على جريمة قتل |
| Bridget bir cinayetin tek görgü tanığıydı. | Open Subtitles | كانت (بريدجيت) الشاهدة الوحيدة على جريمة قتل |