"bir cumhuriyetçi" - ترجمة من تركي إلى عربي

• جمهوري

güçlü bir Cumhuriyetçi aday olarak, ve savaşı durdurmak için gizli bir plana sahip olarak
كمرشح جمهوري قوي لا سيما وهو يحمل خطة سرية لإنهاء الحرب

Bitmeyen çalışma saatlerine ve tüm bu ortaklık takıntına katlandıktan sonra, yemekte istifa ettiğini ve bir Cumhuriyetçi ile çalışacağını söylüyorsun.
و بعد أن تعودت على ساعات عملك المتواصلة وهوسك لعمل الشراكة تعلن بسخافة على العشاء أنك ستعمل لحساب جمهوري

Özgüvenli, tarihe duyarlı kendi işini kendin yap tipinde bir Cumhuriyetçi.
, انه معتمد على ذاته , و حساس من الناحية التاريخية و جمهوري يحب اتقان عمله

Oy zamanı, tek bir Cumhuriyetçi bile eksik olmamalı. Görüşmeniz gereken kişi belli.
ولا حتى غياب أي جمهوري عند التصويت تعلم من يجب أن تقابل

Kendimi bir Cumhuriyetçi olarak tanımladım çünkü izleyiciye sunduğum haberin yorumunu vermenin doğru olacağını düşündüm.
انا فعلت انا عرفت نفسي بأني جمهوري لأن هذا كان عادلا لاعطاء المشاهد التعليق الذي اوصله

Kocanızın ikinci seçim kampanyasında, aile yanlısı, çok rahatsızlık verici suçlamalarda bulunan bir Cumhuriyetçi bir aday vardı.
في حملة زوجك لإنتخابات الكزنغرس الثانية كان هناك جمهوري مرشح لصالح الأسرة والذي وجّه إتهامات مقلقة

Muhafazakar bir Cumhuriyetçi olarak, kanımca, devlet otoritesi gereksiz yere gasp edilmemeli.
بصفتي جمهوري محافظ، أظن أن سلطة الولاية يجب ألّا تنتهك دون أيّ داعِ.

O bir Cumhuriyetçi ve adaylığı zaten kesinleşmiş durumda.
إنه جمهوري وقد أحاط نفسه بالفعل بالترشيح

Senin gibi genç bir Cumhuriyetçi böyle bir yerde ne arıyor?
ماذا يفعل شباب جمهوري مثلك في مكان مثل هذا؟

O saygıdeğer bir Cumhuriyetçi paltoya sahibim.
بل لديها معطف قماشي جمهوري محترم

Ama eğer bu hamileliğin ve evliliğin üstesinden gelmek istiyorsan ve hala tutarlı bir Cumhuriyetçi aday olmak istiyorsan testosteronunun önüne geçip yalakalık yapmak zorundasın.
, سوف يرحل و لن تضطر للتعامل مع هذا مجدداً , لكن لو تريد تخطي هذا الحمل , و تريد أن تنتهي من هذا الزفاف , و تريد أن تظل مرشح جمهوري قوي للرئاسة

Sadece bir Cumhuriyetçi bunları mutfak aleti olarak
فقط جمهوري من الممكن ان يرى هذه كأسلحه

Denge için son kurt ile balığa çıkarlar, ...bu ya bir Cumhuriyetçi olur ya da bir kadın.
يَذْهبونَ لصيد السمك في الأخيرينِ قمل لa ميزان، uh، جمهوري أَو a إمرأة.

Brian, benimle önceden yaşadığın sorun seyirci kaybetmekten korktuğu için taraf tutmayan ılımlı, aklı başında bir Cumhuriyetçi olmamdı.
برايان، مشكلتك معي في الماضي كانت، أنني كنت جمهوري عاقل معتدل رفضت أن يكون لي موقف حيال أي شيء، خوفاً من أن أخسر المشاهدين

- Ve bu arada ACN'in baş sunucusu, deli Cumhuriyetçilerin delilikleri hakkında çok fazla haber yapan bir Cumhuriyetçi.
- و بينما نحن الآن في هذا الموضوع المذيع النجم لشبكة (اتلانتيك) هو جمهوري يقضي وقت كبير على الهواء

Eşcinsel bir Cumhuriyetçi Beyaz Sarayda evlense ?
زواج شواذ جمهوري في البيت الأبيض ؟

Ben uzun saçlı bir Cumhuriyetçi bekliyordum.
لقد توقعت شخص جمهوري ذو شعر كثيف

- Başka bir Cumhuriyetçi mitinge gitti.
هل ذهب لتجمع جمهوري آخر ؟

Richard Nixon, hırslı genç bir Cumhuriyetçi, Hiss'in yalan söylediğine emindi.
(ريتشارد نيكسون) شاب جمهوري طموح كان مقتنعًا بأنّ (هيس) يكذب

Siyah bir Cumhuriyetçi. Sadece annem.
جمهوري أسود هذا من شيم أمي