| Hiç kimsenin evlenmemiş olduğunu düşünürsek yine de güzel bir düğündü. | Open Subtitles | لقد كان حفل زفاف رائع مع الأخذ في الإعتبار انه لم يكن هناك زفاف |
| Yemek işini, El-Kaide'nin üstlendiği garip bir düğündü. | Open Subtitles | كان حفل زفاف غريب الطعام قُدمَ " بواسطة" القاعدة |
| Evlat diyeceğim şu ki bu sıradan bir düğündü. | Open Subtitles | دعنى أخبركم أنه كان زفاف مميز كان يترأسه الأب كين جومبارت. |
| Evet. Yani diyorsunuz ki zombilerle dolu bir düğündü. | Open Subtitles | اذاً أنتم تخبرونني أنه هذا كان زفاف ممتلئ بالزومبي؟ |
| "Muhteşem bir düğündü. | Open Subtitles | الزفاف كان قضية رائعة |
| Vay anasını, süper bir düğündü be. | Open Subtitles | ذلك الزفاف كان رائعاً |
| Muhteşem bir düğündü. | Open Subtitles | كان هذا زفافاً. |
| Güzel bir düğündü, değil mi? Göğsüm. | Open Subtitles | كان حفل زفاف لطيف ، أليس كذلك؟ أوه .. |
| Bu düğün, damadın arkadaşlarının, gelinin arkadaşlarından daha genç ve daha güzel olduğu eşi görülmemiş bir düğündü. | Open Subtitles | كان زفاف ليس له مثيل، حيث أصدقاء العريس أصغر و أجمل من أصدقاء العروس. |
| Güzel bir düğündü. Selma'yı daha mutlu görmemiştim. | Open Subtitles | كان زفاف جميل ، لم يسبق رأيت (سلما) بمثل هذه السعادة |
| Masal kitaplarındaki gibi bir düğündü. | Open Subtitles | كان زفاف مثل الكتب |
| O kalp krizine kadar gayet güzel bir düğündü Willie. | Open Subtitles | لقد كان زفاف رائع "ويلي" |
| Muhteşem bir düğündü. | Open Subtitles | كان هذا زفافاً. |