Çok alakası var çünkü böyle bir davada ilk aranan şart budur. | Open Subtitles | كل شيء يتعلق بهذا لأن في قضية كهذه يكون هنالك مقرر رئيسي |
İç güvenlik, devam eden bir davada hedef olabileceğine inanıyor. | Open Subtitles | الأمن الوطني يعتقد أنك قد تكون هدف في قضية جارية |
Fakat böyle bir davada, her an bir fırsat yakalayabilirsin. | Open Subtitles | لكن في قضية كهذه ربما تجدين ثغرة بأي وقت |
Tehlikeli bir davada çalıştığımı düşünüyor. Göz yaşlarını pek tutamaz. | Open Subtitles | لو فكرت أني أعمل على قضية خطيرة تبكي بسهولة |
Büyük bir davada tanıklık yapmadım. Gerekirse, dava tanıklığı yaparım. | Open Subtitles | أنا لم أشهد على قضية كبيرة مثل هذه من قبل كما أننى رجل تنفيذ قضائى |
Ama her bir davada, yürütme makamı gerekli değişikliği yaptı. Evet. | Open Subtitles | لكن فى كل قضيه , الفرع التنفيذى هو الذى صنع الفارق. |
Edinburgh'da bir davada danışmanlık yapmıştım. Sakalım vardı. | Open Subtitles | ــ لقد استشرت في قضية في أدنبرة ــ كانت لدي لحية ؟ |
Çok gizli bir davada CIA'in ajanıydı. | Open Subtitles | كان عميلاً بالإستخبارات على قضيّة سرّية تماماً. |
bir davada bana yardımcı olmak üzere San Luis'deki bir mahkûmun salıverilmesi. | Open Subtitles | احتاج للإفراج عن سجين من سجن سان لويس لمساعدتي في قضية |
Senin istediğin psikiyatrist başka bir davada görevliymiş. | Open Subtitles | الطبيب النفسي الذي طلبته مشغول في قضية أخرى |
Daha önce Hiç bir davada başarısız olmadım. | Open Subtitles | أنتم في أيدي أمينه لم يسبق أن فشلت في قضية ما |
bir davada, hem kurban, hem de uzman olamazsınız. | Open Subtitles | لا يسعكِ التصرف كشاهد خبير في قضية حينما تكونين أيضاً ضحية بها |
Kamuoyunca bilinen bir davada jüri olmam istendi. | Open Subtitles | لقد تم اختياري في عضو هيئة المحلفين في قضية مهمة و خطيرة جداً |
Çalıştığım bir davada kadın öldürülmüş, parçalanmış ve yakılmıştı. | Open Subtitles | عملت مرة على قضية حيث قتلت امرأة قطعت أوصالها و أحرقت |
Yaralandığı zaman ikiniz bir davada çalışıyordunuz. | Open Subtitles | أنتما الاثنان كنتم تعملان على قضية عندما أصيبت |
Kim onu, süren bir davada basına açıklama yapmış gibi gösterdi? | Open Subtitles | بدا الامر اشبه بــ انه كان يعلق على قضية مفتوحة؟ |
10 yıllık bir davada bile fazla mesaiye izin veriyorlar mı? | Open Subtitles | انهم يأذنون للعمل الإضافي على قضية عمرها عشر سنوات؟ |
Ben de o uzmanlığı burada, Los Angeles'taki, büyük bir davada kullanıyorum. | Open Subtitles | و أنا في الحقيقه استخدم ذلك الاتقان ذاته حالياً على قضيه مهمه هنا في لوس انجلوس |
MucizeKadın başka bir davada, Süperman bir depremle uğraşıyor, ve Batman sadece "meşgulüm" dedi. | Open Subtitles | الأمراة الأعجوبـه.. فـى قضية أخرى.. وسوبر مـان يتعامل مع زلزال |
Evet, Harvey, multimilyon dolarlık bir davada açık bir delil gördüm ve senden onu sakladım. | Open Subtitles | نعم ، هارفي رأيت دليل دامغ في دعوى المطالبة بملايين الدولارات, وأخفيتها عنك |
Strauss Kahn New York'ta hâlâ bir davada yargılanıyor. | Open Subtitles | إن (ستراوس خان) لايزال يواجه دعوة مدنية في (نيو يورك) |