ويكيبيديا

    "bir devlet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • دولة
        
    • حكومية
        
    • حكومي
        
    • أمة
        
    • الحكومة
        
    • الدولة
        
    • حكومة
        
    • عموميّة
        
    • حكومى
        
    • حكوميّ
        
    • رسميّاً بإنتداب
        
    Muazzam farklılıkta siyasi sistemlere ve farklı ekonomik sistemlere sahiptirler, birinde özel kapitalizm diğerinde geniş bir devlet kapitalizmi vardır. TED لديهما نظامين سياسين مختلفين بشكل كبير و ايضا انظمة اقتصادية مختلفة دولة بي راسمالية خاصة و اخرى بنظام راسمال دولة
    Lordum, sizinle ilk tanıştığımızda, ...bana büyük bir devlet adamı olmak istediğinizi söylemiştiniz. Open Subtitles سيدي عندما التقينا اول مرة قلت انك تتمنى ان تصبح رجل دولة مهم
    Ortağım ve ben gizli bir devlet kurumu için çalışıyoruz. Open Subtitles أترى , شريكي و أنا نعمل لحساب وكالة حكومية سريّة
    Ailem ne olursa olsun bir devlet okuluna gitmemi istiyor. Open Subtitles . والداي يريدونني أن أدخل مدرسة حكومية مهما كان الأمر
    üst düzey bir devlet yetkilisini ağırladık, Silikon vadisindeki üst düzey yöneticilerle görüşmek için geldi. TED استضفنا مسؤول حكومي رفيع المستوى، وكان قد اتى ليجتمع بكبار التنفيذيين من انحاء وادي السيليكون.
    Gelenek ve modernliğin şiddetle çarpıştığı bir devlet bu. Open Subtitles هذه أمة حيث التقليد والحداثة في اصطدام عنيف
    Chaucer hayatının çoğunu Yüz Yıl Savaşı esnasında bir devlet memuru olarak geçirdi, İtalya, Fransa ve aynı zamanda doğup büyüdüğü İngiltere'yi gezdi. TED قضى شاوسر معظم حياته مسؤولاً في الحكومة. خلال حرب المئة عام، كان مُسافراً عبر إيطاليا وفرنسا وبلده الأم إنجلترا.
    Sanrım, dünya şöyle görülebilir daha fazla devlet katılımının olduğu bir devlet kapitalizmi; daha korumacı bir ulus-devlet; aynı zamanda, daha biraz önce gösterdiğim gibi sürekli azalan siyasi haklar ve bireysel haklar. TED سوف يبدو العالم مثل المزيد من تدخل الدولة و رأسمالية الدولة مزيد من الحماية الاقتصادية من الدول القومية و ايضا كما اشرت اليه قبل قليل حقوق سياسية متراجعة و ذات الشيء للحقوق الفردية
    Sovyet İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra hiç bir devlet bizim sorumluğumuzu üstlenmedi. Open Subtitles ومنذ سقوط الإمبراطورية السوفيتية لم تعد هناك حكومة تشعر بالمسئولية تجاهنا
    Boş zamanlarında bir şeyler yapmaya hevesliydi ve aynı zamanda vatandaşlık görevini her zaman harekete dayandıran bir devlet adamıydı. TED لقد كان مصلحًا ورجل دولة والذي كان تصوره للمواطنة دائمًا مبنيًا على العمل.
    Eğer Afganistan'ı haberlerde izlerseniz, başarısız bir devlet olarak düşünebilirsiniz. TED و إن شاهدتم أفغانستان على الأخبار، ربما تعتقدون بأنها دولة فاشلة.
    Örneğin, 216 adet barış antlaşması imzalandı 1975 ve 2011 yılları arasında. Bunların 196sı bir devlet ve bir devlet dışı aktör arasında. TED على سبيل المثال: من 216 اتفاقية سلام، الموقعة ما بين العامين 1975 و 2011، 196 منها كانت بين دولة وجهة غير حكومية.
    Fikrini Facebook'a koyduğunda Kamerunlu bir devlet memuru bunu gördü ve ona bir devlet hibesi sağlamayı başardı. TED عرض الفكرة على الفيسبوك، حيث رآها أحد المسؤولين الكاميرونين الحكوميين وتمكن من تأمين منحة حكومية له.
    Mateo, 18 aylık bir oğlan, babasının kollarından çekip alındı, binlerce kilometre uzaktaki bir devlet sığınağına gönderildi ve orada aylarca doğru dürüst bir banyo bile yaptırmadılar. TED هذا ماتيو ذي الثماني عشر شهراً، الذي تم انتزاعه من يدي والده ليتم إرساله إلى ملجأ حكومي على بعد آلاف الأميال، حيثُ فشلوا بتحميمه بشكل صحيح لأشهر.
    ya da bir devlet dairesinde kayıtlı olan ve insanların teminat olarak gösterebileceği toprağa sahip olduğumuz bir sistem kuralı gibi. TED دعونا نحصل على نظام حيث ملكية الأرض المتسجلة في مكتب حكومي ، يمكن للناس أن تعهدها ضمان.
    Bu kale yedi yıl önce atalarımız yeni bir devlet kurmak için buraya geldiklerinde özgürlüğü görmek için inşa edildi ve tüm insanların eşit doğmuş olduğu fikrine adandı. Open Subtitles بنيت هذه القلعة 7 سنوات حيث آبائنا جلبت الفوز أمة جديدة، لرؤية الحرية في أن تكون مخصص لاقتراح
    Ortada görülen kırmızı nokta bunun bir devlet sırrı olduğunu belirtiyor. TED و تلك النقطة الحمراء التي تعلم على لمسألة فيلم الحكومة.
    Onun öncülük ettiği programlarının 10'u... ...şu an hükümet tarafından finanse edilen bir devlet politikasıdır. TED 10 من برامجها التي نالت الريادة فيها. الآن أصبحت سياسات حكومية وتلقى الدعم من الدولة.
    Ne kadar tatlı. İlginç şekilde az para verilen bir devlet okulunda olmak. Open Subtitles إنّها لطيفة، تعرفين، بطريقة مدرسة عموميّة تنقص التّمويل.
    Editöre kızkardeşiyle bir devlet memuru arasında geçenleri anlatarak. Open Subtitles إخبار المحرر ما أعرفه عن أخته و مسؤول حكومى بالتحديد
    Sorunlarımı çözmek için sana ya da herhangi bir devlet şıllığına ihtiyacım yok. Open Subtitles أو أيّ شخص حكوميّ سافل يُصلح مشاكلي لأجلي.
    Konuştuğumuz her şey aramızda kalacak. Bunu herbirinize bir devlet görevlisi olarak temin ediyorum. Open Subtitles كلّ ما قلناه بغاية السرّيّة سأجعله رسميّاً بإنتداب كلّ واحدةٍ منكنّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد