Şimdi, tartışmalar hakkında konuştuğumuzda, evet, fazlaca askeri bir dille konuşuruz. | TED | الآن، عندما نتكلم عن الجدل، نعم، نتكلم بلغة عسكرية جداً. |
Birbirimizle ortak bir dille konuştuk, ve bu bir insandan ötekineydi. | TED | لقد تحدثنا بلغة مشتركة مع بعضنا، و كان ذلك من إنسان إلى آخر. |
Üçüncü teori; el yazmasının gerçek bir dille, fakat bilinmeyen bir alfabeyle yazıldığını söylüyor. | TED | الثالثة تقول إن المخطوطة كتبت بلغة حقيقية، ولكن بنص غير معروف. |
Bunlara tanımlama şeklimiz biraz farklı olabilir ama en azından ortak bir dille yola koyuluyoruz. | TED | وقد نقصد أمورًا مختلفة قليلًا عن طريقهما. لكننا على الأقل نبدأ بلغة مشتركة. |
Tam olarak, ve daha edebi bir dille. | Open Subtitles | بدقة و بصياغة أفضل |
Fransızca bilmiyorlarsa biz de başka bir dille anlaşırız. | Open Subtitles | لو هم لا يستطيعون فهم الفرنسيين سأتكلم معهم بلغة أخرى. |
Sert bir dille resimlerini başka yere götürmesini söyledim. | Open Subtitles | و أقترح عليه بلغة قوية أن يأخذ صوره لمكان أخر |
Daha önce hiç duymadığım bir dille konuşmasına rağmen onu anlamıştım. | Open Subtitles | علي الرغم من أنه تحدث إلي بلغة . لم أسمع بها من قبل ، ولكنني فهمت ما كان يقول |
Eski porno yıldızı oluşum. Açık bir dille söyle. | Open Subtitles | ساقطة سبق لها آداء الخلاعة، قوليها بلغة صريحة واضحة. |
Onun anadilinde. Fransız-İsrail asıllı, anadili ne olabilir? Bir keresinde tuhaf bir dille konuştuğunu duymuştum. | Open Subtitles | اتعرف , بلغتها الأم انها فرنسية إسرائليه ما لغتها الأم ؟ لقد سمعتها مرة تتكلم بلغة غريبة |
Eski porno yıldızı oluşum. Açık bir dille söyle. | Open Subtitles | ساقطة سبق لها آداء الخلاعة، قوليها بلغة صريحة واضحة. |
Osmani, El Soldat'ın adamlarıyla açık ve net bir dille görüşme yapıyor. | Open Subtitles | عثماني يجري اتصال مع جماعة السولدات بدون حراسة و بلغة واضحة. |
Garip. Bu son mesaj tamamen farklı bir dille yazılmış. | Open Subtitles | غريب، هذه الرسالة الأخيرة بلغة مختلفة كليًا. |
Algoritmasını sayısal bir dille bilgisayara öğretmemiz gerekiyordu bu kedi yuvarak bir yüze, dolgun bir vücuda iki noktada kulaklara ve uzun bir kuyruğa sahip her şey yolunda gibi. | TED | كنا نلقن خوارزمية الحاسوب بلغة رياضية أن القطة لها وجه مُدوّر وجسم مُكْتَنِز وأذنان مدببتان وذيل طويل وبدا ذلك مما لا بأس فيه |
Hepimizin anlayabileceği bir dille konuşabilir misin? | Open Subtitles | هلّا تحدثتي بلغة يمكننا جميعاً فهمها؟ |
Make adında bu insanları bir araya getiren ve onları bir topluluğa dönüştüren bir dergi var. Orada, son derece teknik bir projenin çok basit bir dille güzel bir şekilde açıklandığını görüyoruz. | TED | هناك مجلة تسمى Make و التي نوعا ما استطاعت أن تجمع كل هؤلاء الناس ووضعهم معا ليشكلوا مجتمعاَ، فترون مشروعا تكنولوجيا بحتا تم إيضاحه بلغة بسيطة جداَ، و مطبوعة بشكل جميل جدا |
Kainat "matematiksel bir dille yazılmıştır." | TED | الكون "مكتوب بلغة الرياضيات". |
Garip bir dille konuşmaya başladı. | Open Subtitles | بدأت بالكلام بلغة غريبة |
Garip bir dille konuşmaya başladı. | Open Subtitles | بدأت بالكلام بلغة غريبة |
"Tamı tamına doğru ve çok da ağdalı bir dille." | Open Subtitles | بدقة و بصياغة أفضل |