Yalnız bir erdem üzerine çalıştım: Güvenilirlik. | TED | وقمت بدراسة فضيلة واحدة وهي الثقة المتبادلة |
Ya da, siz asiller için hırs, bir erdem sayılırken geri kalanlar için kusur olarak mı addediliyor? | Open Subtitles | أم أن الطموح فضيلة للنبلاء فقط و خطيئة لبقية البشر ؟ |
Canım, bir gün anlayacaksın normal olmak bir erdem değildir. | Open Subtitles | أفهمي ياحبيبتي أن الحياة الطبيعية ليست فضيلة |
Bizi en iyi olmaya ittiği zaman bu da bir erdem olabilir. | Open Subtitles | الذى يمكن أن يكون فضيلة عندما يقود إلى التميز |
Öz disiplini manevi bir erdem olarak görmüştür. | Open Subtitles | رأى الانضباط الذاتي باعتبارها فضيلة أخلاقية |
Sadakat, güçlüler tarafından el üstünde tutulan, zayıflar tarafından da zayıflıklarını meşrulaştırmak için yüceltilen, abartılmış bir erdem John. | Open Subtitles | الولاء هو فضيلة مبالغاً فيها، جون يناصرها الحمقى يستخدمها الضعفاء لتبرير ضعفهم |
Ayyaşlık da bir erdem değildir. | Open Subtitles | ولا الإدمان على السكر فضيلة أيضا |
Zayıflığın kendisi bir erdem değil ama inanç, umut ve sevgi tarafından devamlı şeklinin değiştirilmesi gereken temel bir gerçeğin ifade edilişidir. | Open Subtitles | الضعف ذاته ليس فضيلة بل التعبير عن واقعنا الأساس ...، يجب أن يجدد بالإيمان |
Eskiden inatçılığının bir erdem olduğuna inanırdım. | Open Subtitles | لقد اعتدت على الاعتقاد ان عنادك فضيلة |
Mütevazi olmak bu günlerde takdir edilen bir erdem değil | Open Subtitles | الحياء فضيلة غير مقدر في هذه الأيام. |
Dakikliğin bir erdem olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أؤمن بأن الإلتزام بالمواعيد فضيلة |
Bu bir erdem mi yoksa bir özellik mi? | Open Subtitles | هل هذه فضيلة أو رذيلة؟ |
- Gönül rahatlığı bir erdem diyorlar... | Open Subtitles | يقولون أن القناعة فضيلة |
Sonra da size bunun bir erdem olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ثمهويخبركأنه فضيلة.. |
Bunun bir erdem olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | يظنون تلك فضيلة. |