Orta yaşlı bir erkek için şık değilsin. | Open Subtitles | انت لا تبدو جذابا بالنسبة لرجل في منتصف العمر |
Bu yakın zamanda boşanmış bir erkek için garip bir durum mi? | Open Subtitles | أليس هذا غريباً بالنسبة لرجل منفصل حديثاً؟ |
Doğayı seven bir erkek için, hayvanlarla daha fazla ilgilendiğini düşünürsünüz. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل يحب الطبيعة قد تظنون أنه يحب الحيوانات |
Balayında onu başka bir erkek için terk etti. | Open Subtitles | تركته من أجل رجل آخر في شهر عسلهما نحن جاهزون للفاتورة؟ |
Balayında onu başka bir erkek için terk etti. | Open Subtitles | تركته من أجل رجل آخر في شهر عسلهما نحن جاهزون للفاتورة؟ |
Bencil biri. Kendini bir erkek için feda etmez. | Open Subtitles | فتاة مثلها لن تكون قادرة على التضحية بنفسها لأجل رجل |
bir erkek için eşinin kendisine alındığını sanacağı ama aslında erkeğin kendisi için eşine aldığı bir hediyeyi bulmak ne kadar zor, biliyor musun? | Open Subtitles | لرجل أن يجد هديّة لزوجته و تعتقد أنّها من أجلها لكنّها في الحقيقة من أجله؟ |
Sen de bir erkek için pek de fena değilsin. | Open Subtitles | وأنت أيضاً ليس بذلك السوء بالنسبة لرجل. |
Hetero bir erkek için son derece normal bir durum. | Open Subtitles | و ذلك طبيعي للغاية بالنسبة لرجل غير شاذ |
40 yaş, bir erkek için hâlâ genç bir yaş. | Open Subtitles | عمر الأربعين مازال صغيراً بالنسبة لرجل. |
bir erkek için fena değil. | Open Subtitles | ...أنه ليس سيئاً .بالنسبة لرجل |
bir erkek için. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل ما |
Babam onu başka bir erkek için terk etti. O da 7 kilo verdi ve göz çevresindeki kırışıkları aldırdı. | Open Subtitles | حسناً والدي تركها من أجل رجل وخسرت 15 باوند |
Aptal genç bir kadın, daha genç bir erkek için adamı terk eder. | Open Subtitles | فتاة حمقاء صغيرة، قامت بترك رجل من أجل رجل أصغر |
Bu durumda bile bir erkek için bizi satmadın çok zarif bir hareketti. | Open Subtitles | أنت لم تتركينا من أجل رجل هذا تصرف راق جدا |
Peki, her neyse hoş bir erkek için beni terk etti ama yaptığım şeyi tekrar yaptım ve uyuşturucudan kafası dönmüş bir striptizciyle evlendim. | Open Subtitles | إذاً, على أي حال لقد هجرتني من أجل رجل لطيف و لكنني عدت مجدداً لإمتطاء الحصان |
"Sen bir erkek için çok fazla iyi vasfa sahipsin Edith bazen başkalarının da bundan pay almasını diliyorum." | Open Subtitles | ، لديكِ الخير الوفير بداخلكِ" "يا (إيديث) ، لأجل رجل واحد " أحياناً أتمنـى لو يستطيع الآخرين مشاركته " |
Evdeki şeyleri tamir eden bir erkek için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | سأقتل إذا اضطررت لأجل رجل يصلح الأعطاب |
Yoksa bir erkek için mi yaptırdın? | Open Subtitles | أفعلتها لأجل رجل ؟ |
bir erkek için bir kadın tarafından bakılmak zor. | Open Subtitles | إنه من الصعب لرجل أن ينظر إليه من قبل امرأة. |