"bir etkileşim" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تفاعل
• إنجذاب

Dinleyicilerle aramızda hep canlı bir fikir alışverişi, sıcak bir etkileşim vardı.
أَتغيّبُ عنه أيضاً. نعم، التبادل السريع للأفكارِ، تفاعل الطَقْطَقَة بيني وأشخاصي المتّصلون.

İkinci bir zorluk da, hareketin, bu dört bileşen arasında, çok kompleks ve dinamik bir etkileşim olmasıdır.
وثانيا أنه بسبب أن الحركة هي نتاج تفاعل ديناميكي معقد جدا وتفاعل ديناميكي معقد جدا بين تلك العناصر الأربعة.

Bence bu, kişisel bilgisayarlara yol açan bir etkileşim oldu.
أعتقد أن تفاعل كل تلك الأحداث هو ما قاد إلى ظهور الكمبيوتر الشخصي.

- Bu sadece bir etkileşim.
-إنه إنجذاب فقط

Hiç kanıt yok, kurbanlarla saldırgan arasında ölümden önce veya sonra bir etkileşim yok,..
ليس لدينا دليل, لا يوجد تفاعل واضح بين المجرم والضحايا قبل او بعد الموت

Şüpheli her kurbanla belli bir etkileşim yaşamış gibi.
يبدوا وكأن المشتبهة لديها تفاعل معين مع كل ضحية

Bir sonraki kitapta, video açıkken iPad'inizi dışarı çıkardığınız bir etkileşim üzerinde çalışıyoruz ve zenginleştirilmiş gerçeklik sayesinde, evinizin dışındaki saksı çiçeğinde ortaya çıkan hareketli perileri görüyorsunuz.
في الكتاب اللاحق، نخطط للحصول على تفاعل حيث تحمل الأيباد الخاص بك للخارج والفيديو مشتغل وعبر الواقع المعزز، ترى هذه الطبقة من الجنيات المتحركة تظهر في نبتة منزلية خارج منزلك.

Bu gönüllüler, tutkulu mucitler ve teknoloji arasındaki bir etkileşim, ve birçok diğer görme engelli insanın anlatabileceği bir hikaye.
إنه تفاعل بين المتطوعين، المخترعين المتحمسين، والتكنولوجيا، وهي قصة يمكن أن يسردها عليكم مكفوفون آخرون .

Ben biyotıp mühendisiyim, belki de en çok sevdiğim uygulama tıp alanı ve minimal invasif bir cerrahi müdahelede olduğu gibi insan vücudunun içine girmektense insan vücuduyla daha yakın bir etkileşim hayal etmek çok zor.
فأنا مهندسة طب حيوي، والتطبيق الذي أفضله أكثر هو في المجال الطبي، ومن الصعب تخيل تفاعل أقرب للجسد البشري من الذهاب إلى داخله، على سبيل المثال، لإجراء عملية جراحية بأقل تدخل.

Büyürler ve bölünürler, büyürler ve bölünürler... Oldukça sıkıcı bir hayat gibi duruyor. Benim savunacağım şey ise, bu yaratıklar ile muhteşem bir etkileşim içinde olduğunuz.
هي تنمو وتنقسم، تنمو وتنقسم -- حياه مملة نوعاً ما بإستثناء اني سوف أجادل و أقول بأن لديكم تفاعل مذهل مع هذه الكائنات

Söyleyiş ile düşünüş arasında gelişen bir etkileşim var.
هنالك تفاعل متزايد بين الصور واللغة

bir etkileşim varmış.
كان هُناك تفاعل.

Garip bir etkileşim mi?
{\fnAdobe Arabic}تفاعل مُريب؟

Bu eser, arkadaşlarımı kavanozların içinde abideleştiriyor ve onlar sahiden hareket ediyorlar. (Gülüşmeler) Bana ilgi çekici gözüktü, ama özel bir insan unsuru eksikti. (Gülüşmeler) Bu bir dijital heykel, bu yüzden bir etkileşim sistemi eklemek istedim. Yakınlık sensörü kattım ve böylece kavanozlardaki insanlara yaklaştığınızda size farklı şekillerde tepki vereceklerdi.
لذلك هذا القطعة تحيي ذكرى أصدقائي في هذه الجرار، ويتحركون حولها في الواقع. (ضحك) لذا، هذا مثير للاهتمام بالنسبة لي، لكنها تفتقر إلى عنصر بشري معين. (ضحك) إنها منحوتة رقمية، لذا كنت أريد أن أضيف لها نظام تفاعل. لذا كان ما فعلته، هو أنني أضفت جهاز استشعار عن قرب، بحيث أنك عندما تتقرب من الناس في الجرار، ستكون ردود أفعالهم إليك بطرق مختلفة.