Sadece kocaman yaşlı bir ev gibi. | Open Subtitles | ولكنها مثل البيت القديم |
İkinci bir ev gibi, anlarsınız. | Open Subtitles | مثل البيت الثاني |
Perili bir ev gibi... | Open Subtitles | مثل البيت المسكُون |
Küçük bir ev gibi. | Open Subtitles | يبدو كمنزل صغير |
Anlamıyorsun ama burası tıpkı bir ev gibi ve kapalı. | Open Subtitles | ـ ليس بدون نوعاً ما من السلالم الحديدية ـ سيصبح مثل المنزل |
Böyle bir şey olmayacak. Ben olmadan buranın iskambil kâğıtlarından yapılmış bir ev gibi çökeceğini biliyor. | Open Subtitles | لن يحدث هذا , يعرف أن هذا المكان سيسقط مثل بيت الأوراق بدوني |
Şu anda bu çatı katı dairemizden daha bir ev gibi geliyor. | Open Subtitles | الان يبدو لي هذا المكان كمنزلي الحقيقي أكثر من شقتنا |
bir ev gibi değildi. | Open Subtitles | ليست مثل البيت |
Hayaletli bir ev gibi. Ama tehlikeleri gerçek. | Open Subtitles | إنه مثل المنزل المسكون لكن الخطر حقيقي |
Perili bir ev gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تَنْظرُ مثل بيت مُطَارَد. |