Şu anda deniz kenarında bir evde yaşıyorum ve sular altında kalabilirim. | TED | أعيش في منزل فيه شرفة؛ وسيكون لدي واجهة مائية. |
Benim için emlak şirketiyle harika olacak çünkü ben de bir evde yaşıyorum ve banyonun ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انها مع شركة عقارات حقيقية والتي تناسبني تماما لأني أعيش في منزل |
IcyHot ve gaddarlık kokan bir evde yaşıyorum. | Open Subtitles | وأنا أعيش في منزل رائحته كالثلج الساخن و القسوة |
Şimdi çıplaklarla dolu bir evde yaşıyorum ve bütün arkadaşlarım onun arkadaşları. | Open Subtitles | والآن أعيش في منزل مليء بالعرايا وكل أصدقائي هم أصدقائها |
Kan dolu bir evde yaşıyorum | Open Subtitles | أعيش في بيت الدم |
Sanki perili bir evde yaşıyorum. | Open Subtitles | كأنني أعيش في بيت مسكون. |
Dinle bak, güzel bir evde yaşıyorum. | Open Subtitles | اسمع، أنا أعيش في منزل جميل. |
Yani Dyson'ın yeni kız arkadaşı bir milyarder ve ben içinde duvarı olmayan bir evde yaşıyorum demek. | Open Subtitles | إذاً , صديقة (ديسون ) الحميمة , بليونيرة وأنا أعيش في منزل بلا جدران |
Sıkıcı bir evde yaşıyorum. | Open Subtitles | أعيش في منزل ...فاسد وممل |