Ya hayırlı bir evlat ol ya da kayalıklara çakıl. | Open Subtitles | كن ابناً باراً أو غطس في الصخور التي في الأسفل |
Benim gibi boktan birinin sanki hep iyi bir evlat olmuşcasına değiştiğini görünce... daha da fazla etkilenecekler. | Open Subtitles | سيتعجّبون أكثر لأنّ شخصاً فاشل مثلي أصبح من النخبة وبعدها سأكون ابناً مطيعاً |
Ya da, nefret ve cinayete niyetlenirken bile, iyi bir evlat olmaya çalışan Darryl Cotton'a ne dersin? | Open Subtitles | أو كيف أن داريل كوتون يحاول أن يكون ابناً صالحاً حتى وإن عنى ذلك الكراهية و القتل؟ |
Ama kör bile olsa bir evlat yetiştirmek, ömür boyu sürecek bir uğraş değil. | Open Subtitles | ولكن تربية إبناً مكفوفاً، ليست وظيفة نهائية |
Eğer seni tekrar kazanamazsa paramı alıp gidip Yeni bir evlat satın alabilirmişim. | Open Subtitles | و إن لم يرجع لكِ، يمكنني أن آخذ نقودي و أشتري بها إبناً جديداً |
Çünkü Lex, ya baban gerçeği söyleyecek ya da bir evlat yitirmenin acısını kendisi hissedecek. | Open Subtitles | لأنه ياليكس إما أن يقول أبوك الحقيقة وإما سيجرب ألم فقدان الأبن |
Aksine, son zamanlarda biraz dandik bir evlat oldum. | Open Subtitles | الخطأ منّي ، كوني ابنٌ عاق في الفترة الأخيرة |
"Çocuk bizim için doğdu bize bir evlat bahşedildi. " | Open Subtitles | "لILA لنا ولادة الطفل. ILA لنا يعطى الابن." |
Ne hayırlı bir evlat. | Open Subtitles | نعم الإبنُ البار! |
Tahtın yasal varisi olan yeğeninizi kaybettiğinizi bir düşünün tam da karınızın size bir evlat bahşettiği gece. | Open Subtitles | تخيل ، فقدانك لابن أخيك الوريث الشرعي للعرش في نفس الليلة التي فيها تنجب لك زوجتك ابناً |
Belki de yapmam gereken ilk şey babama iyi bir evlat olmak. | Open Subtitles | ...ربّما أول شيء يجب أن أفعله هو أن أكون ابناً جيّداً لأبي |
Babana gerçekten çok iyi bir evlat yetiştirdiğini ve her zaman onun gibi bir babam olmasını dilediğimi söyle. | Open Subtitles | وقل لوالدك، أنّه ربّى ابناً صالحاً ولطالما حلمت بوالد مثله |
Çünkü son günlerde çok iyi bir evlat oldun, ben de memnuniyetimin bir simgesi olarak sana bunu aldım. | Open Subtitles | لأنك كنت ابناً رائعاً مؤخراً، ورغبت أريك أنني أحببت ذلك |
Çünkü futbolu hep sevmişimdir ve iyi bir futbolcu olan bir evlat istemişimdir. | Open Subtitles | ،لأنّي كنت دوماً أحب كرة القدم كثيراً وأردت أن أنجب ابناً الذي .يكون لاعباً عظيماً |
Baban hâlâ yaşıyorken iyi bir evlat ol. | Open Subtitles | كن إبناً بارّاً به ما دام على قيد الحياة. |
Son zamanlarda örnek bir evlat olamadım. | Open Subtitles | أنا بالضبط لَمْ يُشكّلُ إبناً مؤخراً. |
Ve bir evlat, babasının kahramanları bulma araştırmasına sırt çeviriyor. | Open Subtitles | و الأبن الذي تخلى عن بحث أبيه لايجاد الأبطال |
Her zaman istediği gibi bir evlat olamadığım için gitti sandım. | Open Subtitles | لطالما ظننت انه بسبب أنني لم أكن الأبن الذي أراده |
Daha önce de dediğim gibi iyi bir evlatsınız, çok hayırlı bir evlat. | Open Subtitles | لقد رأيتكَ مسبقاً. أنت ولدٌ بارّ, ابنٌ طيبٌ للغاية. |
Daha önce de dediğim gibi iyi bir evlatsınız, çok hayırlı bir evlat. | Open Subtitles | لقد رأيتكَ مسبقاً. أنت ولدٌ بارّ, ابنٌ طيبٌ للغاية. |
"Bize bir evlat bahşedildi. " | Open Subtitles | ILA لنا يعطى الابن. |
Ne hayırlı bir evlat. | Open Subtitles | نعم الإبنُ البار! |