| Bu hafta 150. yıldönümü kutlamalarımız var, bu sizin içinde kabul konuşmanızı yapmak için iyi bir fırsat olur. | Open Subtitles | حفل توزيع الجوائز سيكون بعد أسبوع وهذه ستكون فرصة عظيمة لك، كما تعلم لتقديم كلمة عند استلامك للجائزة .. |
| İnsanlarla tanışması için iyi bir fırsat olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنها ستكون فرصة جيدة لتعرف على الناس. |
| Bak, ben burayı başka bir iş için kullanmadan şirketin satın alırsa senin için harika bir fırsat olur diye düşündüm. | Open Subtitles | حسناً ، إستمع ، قبل أن أفعل أي شيء آخر بهذا المكان ، لقد كنت أفكر بشأن كم ستكون فرصة رائعة من أجلك ، كما تعلم ، و من أجل شركتك ، أليس كذلك ؟ |
| Yeni insanlarla tanışman için güzel bir fırsat olur. | Open Subtitles | ستكون فرصة رائعة لك لتقابلي أناس جدد |
| En iyi arkadaş olduğumuz için yakınlaşmak için iyi bir fırsat olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتها ستكون فرصة ترابط جيدة |
| Ama Dean için önemli ve bence senin için de harika bir fırsat olur. | Open Subtitles | لكن الأمر يهم (دين)... وأظنها ستكون... فرصة رائعة لك ولنا جميعاً |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 