"bir fotoğrafçı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• كمصور
• مصور فوتوغرافي
• ومصور
• مصوره
• إنه مصور

bir fotoğrafçı olarak, bu sorunun gerçek yüzünü
أردت كمصور أن أكتشف المشكلة التي يواجهها النحل

Bu sabah sizlerle paylaşmak istediğim, National Geographic dergisi için bir fotoğrafçı olarak çalışmalarım sonucu ortaya çıkan, okyanuslara dair kimi öyküler.
أود أن أشاطركم هذا الصباح بعض الحكايات عن المحيطات من خلال عملي كمصور حتى اليوم لمجلة ناشيونال جيوغرافيك

Alman bir fotoğrafçı olan Norbert Rosing burada ipe bağlı olan kurt köpeklerinin bir dizi fotoğrafını çekiyor.
و نوربيرت روزنج, مصور فوتوغرافي ألماني, هناك في المشهد، صانعاً سلسلة من الصور لهؤلاء الأقوياء، المقيدين.

Objektifin önüne parmağını koyan profesyonel bir fotoğrafçı.
حسناً,هذا غير عادي,صحيح؟ مصور فوتوغرافي محترف يظهر إصبعه في الصورة؟

Bence sağlam bir söz yazarı, düzgün bir albüm yapımcısı dünyaca ünlü bir stilist, on numara bir fotoğrafçı bir de hepsini KFC'yle içkiden uzak tutacak özel koç tutarsak üstüne halkı, Mark Morrison uğruna eşeğin tekine sakso bile çekebilecek yeteneksiz sürtükler değil de, gerçekten iyi olduklarına ikna etmeleri için doğru reklamcılara ve basın mensuplarına bir servet harcarsak o zaman evet Rebecca, belki birkaç albüm satarız.
أظن أننا لو تمكنا من الحصول على كاتب أغاني حقيقي، منتج محترم ومصمم ازياء من طراز عالمي ومصور محترف، وبعض المدربيين البدنيين لنبعدهم عن مطاعم الوجبات السريعة

Sana da tebrikler. Artık büyük bir fotoğrafçı olduğunu duydum.
ولك أيضا، سمعت بأنّك أصبحت مصوره كبيره الآن

Birinci sınıf bir fotoğrafçı.
إنه مصور من الدرجة الأولى الأفضل في المنطقة

bir fotoğrafçı olarak yeni insanlarla sürekli iletişim içindeyim ama birebir bağ kurmakta zorlanıyorum.
كمصور فإنني أتعامل مع الناس كل يوم و مع ذالك فإنني أجد صعوبة في إبقاء الاتصال مع احد

En kötü tarafı, bir fotoğrafçı olarak başkalarının mutsuzluğundan yararlanmam.
أسوأ شعور ينتابني كمصور... أنني استفيد من مأساة الاخرين

Öyle giyindiği için bir fotoğrafçı olduğunu sanıyoruz.
نعتقد بأنه كان يتنكر كمصور لكي يتمكن من

Bilirsiniz çoğunlukla bir fotoğrafçı olarak dayanıklısınızdır.
رأيت الكثير كمصور

O kimse iyi bir fotoğrafçı ve iyi bir maceracı olmalıydı,diye dişündüm.
لاشك انه مغامر ومصور عظيم

Yabancı bir fotoğrafçı, aktivist bir öğrenciyle konuşup fotoğraf çekiyordu.
مصوره أجنبيه تتحدث إلى ناشطه طلابيه و تلتقط صور ، عندما عرف رجالنا من هو أبيها

Muna, büyük kızım, kendisi bir fotoğrafçı.
"منى" إبنتي الكبري تعمل مصوره

Sık sık çalıştıkları serbest bir fotoğrafçı.
إنه مصور مستقل يتعاملون معه كثيراً

Chicago'dan bir fotoğrafçı.
إنه مصور من "شيكاغو"